Dalından düşen yaprağı rüzgar sürükler ya karıncaya;
Işık karanlıkları tutar da sokamaz ya umarsız gözlere.
Çığlıklar duvarları yıkarda,aşamaz mı kulak zarını?
Ayyaş kadehleri kırar ya,bunca aymazlığın intizarımı.
Sular donar da taze kalmak için susuza.
Gökler ağlar da boş gördüğünde avuçları.
Nebatat insanı doyurmaya namzet,
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;