Bu gece bir yılın daha son gecesi.Ellerimle maziyi şöyle bir yokladım...ahaa bir şey tuttum! Toz bağlamış üstü...temizledim parmaklarımla,parladı,canlandı...
Kar yağıyor, bahçe bembeyaz..Karataşla, Kurtdeliği'de...heyt be ne güzel...Koştum ve kendimi bahçeye, karların üstüne attım.En çok sevdiğimdi, karın üstüne yatıp,kollarımı ve bacaklarımı açmak..biraz şarkı söyledim..sonra sustum, kar yüzüme yüzüme yağıyor, az birazda çiziyor..Anneciğimin sesini duyuyorum...
-Nazire kızımmm, hahh ordamısın?
-Buradayım annemmm..
-İyi tamam,sesin kesildi de!
Sonradan öğrendim annemden, o zamanlar benim sessiz kalmam pek hayra alamet değilmiş, her sessizlik bir vukuatmış...mutlaka altından bir şey çıkarmış...
Deredeki buzu kırmak isterken,buzla suyun arasında çoook kalmışım...
Yada ağacın tepesinde elbisemin eteği dalda, yüzüm yere dönük..ha düştüm,ha düşeceğim..
Anladığım kadarı ile pek ele avuca sığan biri değilmişim...
Annemin o güzel sesini duyuyorum yeniden.
-Hadi Nazlım, gel artık..
Koşuyorum, annem üstümden karları temizliyor, saçımı, başımı düzeltiyor, alıyor içeriye, ohh diyerek bitane de öpücük konduruyor yanağıma...
-Oooo buz gibi olmuş yanakları,yıka elini yüzünü geç sobanın yanına.
-Iııhhh anneee ellerim temiz, baaakkk..
-Hadi benim cici kızım...
Gaz aldım mı olay tamam. Annem neler yapmamış,ooooo , burma baklava, helva, dolma, köfte,bişi(yağda kızartılan tava büyüklüğünde, hamur işi) , kaygana, lemis, kavurma çıkarmış, pestil, köme , ceviz...
Ablam odada oturmuş, radyo dinliyor,koşup öpüyorum yanaklarından, dur diyor durmuyorum...
-Anneee yaaa, anneeee...
-Nursal kızım ne var?
Ablamın sesi kesiliyor, annem odaya koşuyor...ablam yerde, üstünde minderler..ben minderlerin üstünde...
-Neden ablanı üzüyorsun kızımm?
-Iııhhh ablam benle oynamıyor..
Elimden tutup, mutfağa götürüp oturtuyor elime de pestil veriyor....ablam kurtuluyor benden..
Hava kararmak üzere..babacığımın sesi duyuluyor, kapı açılıyor, annem avluda babamı karşılayıp elinden fileleri alıyor, içleri çok dolu..
Koşup sarılıyorum bacaklarına,alıyor kucağına,kokluyor, öpüyor..
-Benim annemmm..nasılda güzelmiş nanakları...
Babacığım daha kırk günlükken ölen, yüzünü bile hatırlamadığı annesinin adını koymuş bana..
Bu benim demiş babasına, üvey annesine,kardeşlerine, utana sıkıla..öbürlerini siz koydunuz.Yüksel,Köksal,Nursal, bir benim adım onlara uymaz dı Nazire...
Fileleri boşaltıyor annem , mandalina veriyor elime, filelerde neler yok, portakal, nar,kestane,şeker,fıstık,leblebi boşalt babam boşalt..
Bu seneki yılbaşı gecesi Cihan'gilde.
-Tamam mı Münire diyor babam..
-Tamam tamam,Ömer Çavuş...
-Hadi çocukları hazırla.
Abilerim hazır, ablam da hazırlanıyor, geriye bir ben kalıyorum.,giydiriyor cicilerimi annem ve tembih ediyor. -Yaramazlık yok Nazlım, tamam mı..kafamı sallıyorum...
-Cihan'la oynayabilirmiyimmmm..
Cihan benim en çok sevdiğim arkadaşım,ağabeyleri de abilerimin, komşu kızı Gülten'de ablamın..
-Tabi yavrum.
Eller dopdolu çıkılıyor evden.Kardan gırç gırç sesler çıkıyor...Yol Kürt Rıza ' ların evine doğru..Safinaz teyze karşılıyor bizi,hoş,beş..
Masalar kuruluyor, sobanın üstünde kestaneler, teyp çalıyor gençler..tombala torbası masada, biletler konuyor bir kenara üstleri işaretli, karışmasın diye.,
Yere sofra bezi seriliyor, üstüne sini babam kollarını sıvamış, un dökülüyor.Cihan'la bana oturun sessizce bakın diyorlar..bakıyoruz..
Babacığım bir şeyler yapıyor, o büyüyor büyüyor..kocaman halkalı şeker gibi oluyor..ben soruyorum durmadan
-Bu ne,bu ne..
-Babam tel helvası annem diyor, sen cici kız ol.
-Ama ben zaten cici kızım.
-Tabi tabi diyor ordakiler koro gibi!
Cihan mızıklıyor, beni ittiriyor
-Ben neyim Ömer amca?
-Sen de delikanlısın..Bu söz Cihan'ı bir havaya sokuyor ki Allahhh.. Cihan o kadar saldırmalarıma benimle muhatap bile olmuyor.
Abimler tombala ve pişti oynuyorlar, onlara sarıyorum.Arada bir kaçıp dışarda sigara tellendiriyorlar.Ben peşlerinde, tembihliyorlar.
-Babamgile söylemek yok,tamam mı.Seni yarın kaydıracağız...
Ellerimi ağzıma götürüyorum, sıkı sıkı tutup içeri giriyorum.
Annem
-Ellerini çek ağzından yavrum,rahat nefes alamıyorsun..
Başımı iki yana sallayıp, gözlerimle olmazz işareti yapıyorum.Abimgil bana aferin diyor.Bir zaman sonra unutup açıyorum, ne zaman baba diyecek olsam Gürbüz abiden bir öksürük ve bana kayak işareti...
-Tamam yaaa söylemeyeceğim!
Yumurtlamayayım diye, anneciğim dikkatimi başka yöne çekiyor...Ablamgilden tık yok, öğle sessizler ki, canım benim..
Türküler,şarkılar söyleniyor,anılar anlatılıyor, oyunlar oynanıyor....
Nolur gene toplanın, ben bu sefer ablamgil gibi olacağım, söz..Aynı şeyleri bir daha yapın..........
Ne mutlu idik annem,babam Yüksel,Köksal ağabeylerim, Nursal ablam ve ben..........
Önce babam bir yere gitti ve hiç gelmedi......Dört yıl öncede annem babamın yanına, sekiz ay sonrada Yüksel ağabeyim gitti yanlarına............
Yılbaşı geceleride özelliğini kaybetti.........
Biz üç kişi kaldık.Ağabeyim,ablam ve ben...............
Ablaaaaaaaaaaaa bana babamın tel helvasından ver nolurrrr ablaaaaaaaaaaaaa.................................
31/ Aralık /2010
Karapınar
Kayıt Tarihi : 2.1.2011 19:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!