Ayrıldığımızda biten yazın ardından gelen güzü, yalancı bir bahar sandığımda mutluydum. Henuz sıcacıktı yureğim, ellerim sıcacıktı. Usulca dökülen güz yapraklarını andıran gözyaşlarımdan biri defterime damladığında fark ettim, güz gelmişti. Sensiz yaşıyordum bu sonbaharı. Omzuna yaslanmam için turlu hareketler yapacak, yağmur altında benimle ıslanacak olan sen, çok uzaktın artık bana. Henuz guzun serinliğine alışamamışken kış geldi. Bilirsin, en zor mevsim kıştır. Ve ben hala kışı yaşıyorum. Fırtınalar kopuyor yureğimde, seninleyken olan sıcaklıktan eser yok. Senin avucunda ısıttığın ellerimse hep ceplerimde. Belki senin kadar olamıyorlar ama bazen insan azıyla yetınmek zorunda kalıyor. Duyduğum kadarıyla sen başkasının dudaklarında bulmuşsun ateşini. Belki ben onun kadar ısıtamamıştım seni kollarımla. Ama denemiştim ya en azından, kendimi dusunmeden seni ısıtmaya çalışmıştım ya, bu bile bana yeterdi.Oysa anlaşılan sana yetmemişti, sen benim gibi azıyla yetinememiştin. Bir de.. Belki onunla, benimle beraber gezdiğin sokaklarda geziyorsun el ele. Belki bizim parkımızda buluşuyorsunuz haftasonu. Ya da benim en sevdigim yere goturuyorsun onu. Hani deniz kenarında olan, bana ilk defa seni seviyorum dediğin yer. Ben pek geçmiyorum o sokaklardan, gitmiyorum o parka. Yabancılaştım bu şehre sen gittin gideli. Ama o deniz kenarı hala en çok gittiğim yer. Ben pek geçmiyorum o sokaklardan, gitmiyorum o parka. Yabancılaştım bu şehre sen gittin gideli. Ama o deniz kenarı hala en çok gittiğim yer. Eskiden seni seviyorum’ların yankılandığı kayalıklarda artık senden nefret ediyorum’lar yankılanıyor. Taş sektirdiğimiz denizimizde bana yazdıkların yuzuyor artık. Ama bir tanesi vardı ya hani, beni asla bırakmayacağını soylediğin, onu hala atamadım. Yatağımın altındaki defterin içinde saklıyorum. Evet hala inanmak istiyorum bu yalana. Sen onun tenine dokunup kokusunu içine çekerken ben o mektubu okuyup defalarca kokluyorum. Ama bılıyorum, ben bu yalana inanmayı bıraktığımda ilk bahar gelecek, ve ardından yaz. Yeni bir güneş gulumseyecek bana gokyuzunden. O zaman geçmiş zaman kipiyle anılacak artık adın. Yaşadıklarımız, eski bir arkadaşıma senden bahsederken dolacak gözlerime. Belki dayanamacak birkac tanesi, düşecekler yanaklarıma tane tane. Ama bundan fazlası olmayacak. Ve birgün unutacağım her şeyini, diğer anılardan bir farkın olmayacak. Belki tekrar yaşamak istediğim bir hata olacaksın, fakat bu hata asla tekrarlanmayacak.
Şevval MirhanKayıt Tarihi : 17.6.2012 20:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!