Altmış yılda hastaneye ACİL deymiş İlk adım,
Hasta bir kâlp ile kırılmıştı, öyle kanadım.
Ölümle yaşam çizgisi, aynı yerde buluştu.
Bilemedim kol ağrısı, bana göre kulunçtu.
Yoğun bakım odaları anladım ki bir başka,
TANRI nasip etmiş böyle olmak, altmışıncı yaşta.
Manzaramız çok güzelmiş, gözüm görse ne anlar?
Başım ateş çemberinde, göğsümdeyse alev var.
Hatıralar birer, birer dudaklardan dökülür,
Sanki sarılmış bir yumak, çekildikçe sökülür.
Gece ayrı, gündüz ayrı, türlü renkle süslenir;
Yaşam savaşımda bana, kimler yardım üslenir?
Bazen penceremden bakar. etrafımı süzerim,
Ne muhtaçlar vardır diye, kendi kendimi üzerim,
Hasta da olsam, sıcak bir oda, özenli bir bakım,
Eşim, dostum, birileri, artık, bana çok yakın.
Bulutlar yayılmış gökyüzüne, ufuk dersen çok koyu,
Güneş vurmuş karşıdan, kimi açık, kimi koyu;
Sanki ince bir tül perde renkten renge girer de,
Keşke çizebilsem resmini, ressamlık yok ki serde!
Gayret eder dertlerim bir tarafa atarım,
Sanki seninleyim, penceremden dalgın bakarım.
Düşüncemde, duygularda sensiz, seninle yatarım;
Kederi bir yana atar, dünyayı bir paraya satarım.
Penceremden bakarım manzarası çok güzel,
Hasta hane kokusu yok, burası çok özel,
Gelip geçen vapurlara gıpta ile bakarım,
Niçinlere, nedenlere her an aklım takarım.
Bazen ateş, bazen ter, cayır, cayır yanarım,
Doktorlar ümit verir, ister, istemez kanarım;
Ölümle yaşam çizgisi her an yan yana,
Kendimden ziyade, üzülürüm ben sana.
Kadıköy- aralık-1990
-
Kayıt Tarihi : 6.5.2003 13:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!