Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda
Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda...
Sen o mesut ülkede,
Ben ise buradayım.
Gündüz gelip geçse de
Ben hâlâ uykudayım.
Beni yanına sesle
Geleyim bin hevesle
Ruhuma o nefesle
Üfle ki uyanayım.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?
O denli o denli çok beklettin
Alıştırdın bekletmeye kendini
Çok zamanlar geçti de geldin
Senden çok seviyorum senin özlemini
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey.
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana.
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
Özgürlüğe hasret
Sevilmeye hasret
Zindanlardayım
Sevdiğime hasret
İstanbula hasret
Zindanlardayım
Gülmeye hasret
Sevince hasret
Zindanlardayım
Oğluma hasret
Yağıyordu
toprak göğe
buram buram
hasret ile
kuruttu bulutlar
gözyaşlarını
hasret birikti
dökülemedi
çatlattı toprak
yüzünü
Hasret
toprağı hasret
suyu hasret
nasıl güzel olur gurbet
çiçekleri kandırmayın saksılarda
en güzel köşesinde de olsa
havayı görse de balkonda
rengine aldanma beyzadem
Sana öyle hasretim ki hasret!
Hasretimle hasret, hasret ağlar.
Nefes nefes soluyorum seni Hasret,
Nefes nefes kucaklıyorum seni Hasret.
Nefes nefes özlüyorum seni Hasret,
Nefes nefes tutunuyorum Allah’a Hasret
Sel oldu çağladı
Gönlümü dağladı
Hasret, yine hasret
Rûhumda ağladı
Duyanlar için hasret
Bir yangın, bir felâket
Ha bugün, ha yarın
Diyerek beklemek
Geçmişten geleceğe
İçimde hep hasret
Toprak yağmura hasret
Dallar meyvaya hasret
Gözlerim gözlerine,
Yarınlar umuda hasret.
HASRET
Mevsimler de değişti,
İnsanlar gibi…
Yağmura, kara hasret kaldık,
İnsanlığa hasret gibi…
Mehmet KIYAK*
Ölsem aramaz insan
Artık gelmeyeceksin
Alabildiğince büyümez hasret
Gelirim hemen
Yaşarken hasret
Ha bir metre
Ha binlerce kilometre
Adı hasret işte
Ölsen aramaz insan
Ölüp ben de gelirim hemen
Vazo...
Güz gülleri vazodaydı
Sıcacık toprağa hasret
Öyle mahzun dururlardı
Yeşile hasret,dikene hasret
Ali Efeoğlu
10.Mayıs.2002.izmir
Ellerine hasret ellerim,
Yapayalnız...
Yüreğine hasret yüreğim,
Çaresiz...
Gözlerine hasret gözlerim,
Üzgün...
Sesine hasret günlerim,
Bomboş...
Sevgine hasret benliğim,
Sana hasret...
Denizin ortasında
suya hasret,
Çöllerin ortasında
kuma hasret,
Körelmiş kuyularda
dibe hasret,
Hürriyet içinde
Kızgın çölde suya hasret çiçekler gibi
Kutupta güneşe hasret gemiler gibi
Tuzla limona hasret tekila gibi
Özledim seni denizde nefesim gibi...
21.12.2006
Hasretine hasret çekenler söyler bu türküyü,
Hasret başlar, hasret bitirir bu türküyü.
Ne zor işmiş
HASRET'çe HASRET'e
HASRET yaşamak...
Seni unutmadık HASRET
HASRET büyütüyoruz
HASRET'siz yarınlara
Dikeninden nasil ayrilsin gul
Hep hasret varsa sevdasinda
Nasil boyanmasin bedeni kirmiziya
Hasret dikenleri kanatmisken yuregini
Ben dem’e hasret, ezgime hasret,
Suya hasret ekmeğime hasret,
Kaç nefesim kaldı ki?
Kim verecek bunların hesabını bilmem,
Şefkate hasret, merhamete hasret.
Hasret çekiyorum,daima her şeye hasret,
Etrafım denizle çevrili,ben suya hasret
Mutlu insan dolu çevrem,ben mutluluğa hasret,
Seven,sevilen çok,ben ise sevgiye hasret.
2009
Şiir, şiir ve şair,
Kelime ve oyuncak.
Kim anlar ve kim bilir;
Bana ne yapılacak.
Yaşarım düne hasret,
Doğduğum güne hasret,
Hasret üstüne hasret,
Hasret bende sımsıcak:
Yollar uzar gurbet gurbet
Sis doğurur yalçın dağlar
Gönül yanar hasret hasret
Düğüm düğüm çile bağlar
Şiirlerim
Ve
Şarkılarım
Asla
Bitmeyecek
Ben
Ölünceye
Kadar
Avrupa da
Gurbette
Şu gurbeti terketsem ne yazardım!
İlhamımın yüzde doksanı hasret
Ben gurbetsiz kafiyeyi bozardım
Şiirimin dili, aksanı hasret
yağmura hasret
kuru toprak gibi
suya hasret
çatlamış dudak gibi
ne ister deli gönül bilir misin
bilmezsin bilirim
bilseydin çoktan gelirdin
Hasret çeken gönüller
Susuz ve yorgun olur
Sevip ayrılanların
Gönlünde arzu kalır
Hicranla dolan bir ömrün
Sonu acıyla biter
Aşka susayan gönüller
Hasret dolu ah çeker
Suya yıllarca hasret kalmış çöl gibi
Sevdiğine Hasret kalmış yar gibi
Ayrılıkları sona erdiren yol gibi
Bende yarımı, canımı seviyorum
Halil ÇOLAK 14.02.2015
KAYSERİ
Ey gönül ömrünü
Sen sevgiliye vakfet
Her nefeste o olsun
Bitsin ona bu hasret
Yılların özlemiyle
Yanıp küle dönsende
Sevdanı yaşatıkça
Biter sevgiliye hasret
Ha güle hasret, ha sana
Hasret aynı insana
Yağmur olup üzerime yağsana
Bak! Yine susamışım sevdana
Sana Hasret
Sensiz geçen her saniye her dakika saat
Geceye gebe
Sensizliğe mahkûm
Gündüze umutlu
Güneşe ve sana hasret.
Cemal Bağ
Sevdam patika kenarında
Büyüyor filizlenen bir ağacın dalında
Dalda sevda,
Çiçekte umut
Hasret hasret yeşeriyor yarına...
23 TEMMUZ 1993
Güneşe hasret çiçek gibi
Susuz kalan toprak gibi
Dağları delerim ferhat gibi
İste yeter sevgilim
Hasret yetti canıma
Gözler dalar uzaklara
Gel desen yanıma
Canım feda yoluna
Hasret…Yalnız kalpler de…İçinde hasret oldukça…
Sevdiğin hep seninle…
Bir şiir yazdım
Adı hasret
Yazanı ben
Bestesi sen
Adı hasret
Tadı sen
Bir şiir yazdım
Başı sen
Sonu sen
İşte burda bıraktığın eser
Dışarısı buz gibi
Düşten uzak
Yağmurlu kış günü
Bahara hasret
Radyomdaki ses bile
Duygusuzca
Düşüm
Duygularım
Bahara hasret
Sensiz geçen günlere alışsam iyi olur
Şu hasret sırasına yazılsam iyi olur
Senin geleceğin yok senin saracağın yok
Şu hasret kervanına katılsam iyi olur
Issızlarda yağmur yağıyor
Zümrüt kokuyor yağmurlar
Zümrüt yeşil
Gözlerinin yeşili
Okyanusa dönüşüyor hasret
Hasret derin
Sular da
Gözlerinin derini
Hasret çığlıkları
Yüreğimde birikti
Soluyamadım
Bulunduğun havayı
Yüreğinle
Doya doya soluyamadım
Hasret kaldım
Benden bir parçama
Yarım kalmış yüzde gülüşüm
Hayra yoran yok, gördüğüm düşüm
Güle hasret, dile hasret fetihtir dönüşüm
Sensiz ateş söner, mangalda yürek üşür...
Aldığım nefeste ararım
Hasreti koklar anarım
Özlemim uçan kuşta
Yağan yağmurla
Günleri gözlerim
Beklerim yeniden
Bitersin diye gönlümde
İçimde anlatılmaz bir sızı inceden ince,
Böyle miydim Hasret gitmeden önce,
Ne gündüzüm gündüz, ne gecem gece,
Ben nasıl yaşarım hasret olmayınca.
sana hasret
tüm sevgiler
bakışlar
güneş gibi ama soğuk
sana hasret
tüm dünya
sahip olunanlar
yanıbaşında gibi ama ırak.....
Geçme burdan yalnız sandal
Hüzün dolu insanlar
Geç geç geçme bizim sokaktan
Hasret dolu uçan kuşlarrrr
Çekip giden vefasızlar
Hasret çeken sılasızlar
Ölüp giden günahsızlar
Haydi sılayaaaa
ben hasret bır damla göz yasına
ben hasret gönül tasına
ben kalabalıkda yalnız
ben sesızlık içinde kaybolmus
ben sevdalı ben asık
ben sevgıye hasret
ben sen olmaya cıkdım yola
ama ben bulamadım senı
sen olmaya hasret