Mum ışığıyla aydınlatmaya çalışırdım,
Kapkaranlık dünyamı.
Kelimelere anlam yüklemeyi başarmışken,
Her saniye eriyip giden benliğimi görürdüm.
Umutlarım gecenin sessizliğinde,
Teker teker sönerken,
Girdiğim her tünelin sonu,
Mutsuzlukların adım adım başlangıcıydı.
Doğacak güneşini bekleyen gökyüzü,
Karanlığa mahkum edilmiş bir suçlu gibiydi.
Çöllerde leylasını arıyan mecnun misali,
Kalbim sevgisine hasret bir aşikardı.
Buğulu sesi kulağıma geldiği an.
Yüreğim yerinden çıkacak gibi çarpardı.
Belkide depremlerin en şiddetlisini yaşatırdı,
Apansız gözüken hayaliyle.
Kabullenemeyen yüreğim aniden gidişini.
Hıçkıra hıçkıra ağlardı geceleri,
Gülen gözlerini saran kara bulutlarla.
Uçurumun kenarına itilen yüreğime,
Bir tekmede o vurdu güçlüce.
Sevgilisine duyduğu hasretle,
Düşüverdi genç yaşında.
Ölümün kucağına! ! !
Kayıt Tarihi : 14.1.2004 14:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!