Açıldı akıl peştamal; kayıp olacak elmas, incilerin.
Ne bu hal çeşme i abdest olmuş, emek ömrün.
Lafu güzaf olacak ilmin, unvanın.
Sırtına çatlak mührü vurulur Londra, Paris’ten.
Sarayı hayat yapmışsın, secde mekânlarını.
Her rekâtı yüz bin değerde olan yere, canım feda.
Döne döne göz yaşlarla doyamadığım anlara, zamanım feda.
O kutlu kıyamlar, rükû, secdeler anam babam feda.
Bu mübarek yerleri, bin bir kere düşünen; feda olsun aklım.
18.09.2014 Kahramanmaraş
Gün uzarda uzar, bugünlerde buralara.
Kırık gönüllere su olam, olam dua.
Bir hal oldu, Malik Ejder'den bu yana Maraş'a
Sayısı yok abdest alıyorum, ne iyi geliyor gönle.
Gökte bulutlar, siz indirin suları, israf demesinler bana.
Şeker mi şeker Cuma hocam, veriyor ders rahlede.
Elli üç yaş demedim, büktüm dizleri rahleye.
Doymadı gönüller Kur an ı Kerim dersine.
Hocam gönülleri bandırıyor, Cennetin şekerine.
Bir mucize i Hak, bilmem ki ötelerden kim taşıyor buralara.
Camiden çıktım fırına;
Dediler ki sergi sergi fuar var.
Kalemi mürekkep ceket takımında;
Dediler ki hoşça vakit imza var.
Okuma kalsın cemekan dolabında.
Dediler ki unvan unvan isim var.
Bugün yine Maraş'tayım gönlüm özlem, gözler dolu yaş.
Ey Mübarek Kabe, seni yaşamak ne büyük aşk ı derya.
Sevgim kalem olsa aşkın defterine hasretin, dışında ederim haya.
Gül olsam sürseler örtüne, Arş'ın Melekeleri hissetseler tavafta.
Senin hasretini bile abdestsiz haya olur hayallerim.
Yedi Uyuyanlar olduk, çoğumuz evimizde.
Seccade ile tesbih hiç bu kadar kıymetli olmamıştı, hanemizde.
Sabır altın terazisinde tartmaya gelmezdi, evimize.
Ne şerler görmedik bu kadar hayra vesile olacak, gözlerimizde.
Rabbim gönül gönül eylesin, dua dua Arşa.
Mis kokulu başlarını okşaya bilmişsem.
Gönüllerini Kabe tavafta gibi sevinen, sevdirebilmişsem.
Dini, gönüllerine gül kokusu edebilmişsem.
Hep bahar olsun, şen olsun mezarım.
El ararken, uzatabilmişsem.
Ahmed-i Mahmud-u Mustafa’ya giden;
Yolun nasip kapısının anahtarları;
Sundular gönüle tek tek.
Ki yalın ayakta olsa; saf düşünce ile gel.
Ki sek sek çocuk sevinci ile gel.
Ki tüm hazineler; kapında olsa da gel.
Nasibine giymek düşmüşse size ihram.
Kabe örtüsünün dibinde sundular zemzem, bir ramazan günü.
Yaşamak hayalmi, hakikatmi, yoksa meleke i hale vasıl mı.
Ah vaktin ilminde yolcu insan.
Hazırdı abdest alma halim, trenin geçtiği gibi ölüm gözlerimde.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!