Bilmem farkında mısın?
Sen gidince bir yanım,
ayaz gibi gece oluyor…
Zaman uzadıkça uzuyor,
sensiz geçen her bir anım,
çözülmez bilmece oluyor…
Bin yıllık ayrılık, bin yıllık hasret
Bin yıllık bekleyiş, bin yıllık ümit
Bin yıldan sonra tekrar karşılaşma
Etmekte şahitlik bu ana Taşkent
…
El sallamışlar buseli alkışlar
Yine ben;
Akdeniz’in mavi eteğinde
Akdeniz Amanos’ların yedeğinde...
...
Yine vakit bir akşamüstü…
Gündüz vedaya hazırlanırken,
Gözün görür gönlün tartar
Sevenin belası artar
Uzak dur yakayı kurtar
Varmam sana Beyin oğlu
…
Dillerde gezer hep adın
Dünya aşkın köle eder seni sakın aldanma
Var Hak yoluna huzur bul tul-i emele kanma
Bütün zevkler gelip geçer, bütün dertler de biter
Dünyaya direk olarak kalacağını sanma
…
Brs–160510
Ana, güneşe doğru yürüyorum,
Tüm gölgeleri arkama aldım…
Hikmet aradım,
Neticede Allah’a dayandım…
…
Ana, bir yanda toplumu sarsan musibetler
Gülünü açarken gördüm
Sevdanı kaçarken gördüm
Saçını saçarken gördüm
Gözümü kayarken gördüm
…
Dudağımda aşk ateşin
Çalış, ışığın parlasın
Hak yolunda hizmetin harlasın
Hakkın çelişi, seni hakka çeker
Hayra erişin, seni çilelere eker
Sevgilinin meyli örtülü ve gizlidir
Yağmura rağmen
Rüzgara rağmen
Fırtınaya rağmen
Dimdik ayaktayız
…
Yüz bin çelmeye rağmen
Nisan yağmurlarında
İyiden iyiye ıslanıyorum…
Ölgün duygularım,
Yeniden yeşermeye başlıyor
Ve ben seni anıyor,
Hatıralarına yaslanıyorum…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!