Hasan Karabay Şiirleri - Şair Hasan Karabay

Sarılacak yarem vardır sinemde.
Acı dolu yıllar,noel neyime
Yeni yıl kutlamak, yoktur dinimde
Kutluyorlar kullar,noel neyime

Hırıstiyan adedine sarılır

Dumanı karları çok olan dağlar
Muhsin beyim size misafir geldi
Yatağı yorganı serin be dağlar
Muhsin beyim size misafir geldi

Halayıklar gelsin karşı dursunlar

Nefsine yenilerek hakkı ihlal edersin
Doğruluk düsturumdur,ilkem deyip durursun
Otoriter mantıkla maddi sevda güdersin
Haramı mübah sanıp yeyip yeyip durursun

Verdiğim kararımdan, asla dönmem diyerek

Bir anlık öfkeyle düşmüştü gövden
Kurumuş dal gibi kırıldın ALİ
Karında gücenip gidince evden
Anana,babana darıldın ALİ

Çaresiz bir halde,kaldın biçare

Allahın nizamıyla kurulmuştur bu dünya

Gökyüzünde yıldızlar tutunmuşlar fezaya
Kurulmuş salıncaklar geçiyorlar hizaya
İlahi bir emirle asla düşmez kazaya
Allahın nizamıyla kurulmuştur bu dünya

Yakalamaya çalıştım geçen zamanı
Önce emekledim sonra yürüdüm
Koşmaya başladım sandım
Nasılda yanıldım, hayata kandım

Yıllar ard arda köşe kapmaca oynarken

Dünya istasyonunda,bekliyor garip yolcu
Vuslat için çileler çekiyor zaman zaman
Bir anda habersizce,gaipten gelen elçi
Ebedi boynumuzu bükmeden sisle duman

Fasıl,fasıl bir ömür,geçip giderdi serden

Seninle el ele tutuştuğum an;
Gittiğin yerlere,gideriz anne
Alnından soğukca ter aktığı an;
Gittiğin yerlere,gideriz ANNE!

Ayağının altına,cennet konulmuş

Maziyi zamanla unuttum sanma
Kimseyi yerine koyamıyorum
Yıllar sonra sakın üzülüp yanma
Ölümsüz sevgine doyamıyorum

Müptela olmuştum güzel kokuna

Zanaatlar ehlinin elinden çıkmış
İş bilmez ustalar zirveyi tutmuş
Zanaatkâr acından ölmeye gelmiş
Atlar etyemez it ota doymuş

Açıktan yenilen rüşvetler noldu