Öyle bakma yüzüme dağlarıma kar düşer
Gönlüme bu kubbeden sonsuz âh u zâr düşer
Gül nasıl kanatırsa bakışını akşamın
Gülüşünden rûhuma öyle derin hâr düşer
Senden beter yanık içim ezelden
Yaz ortası karlar yağmış özüme
Anlatamam ne bir dosttan, güzelden
Palandöken, bakıp durma yüzüme.
Burada gece başka yıldızlar başka
Senin unuttuğun yerlerden geldim
Bir avuç deniz getirdim sana
Gözlerimde dalgaların tuzlu suları
Saçlarımda martıların hasret şarkıları
Beni unuttuğun yerlerden geldim
Kapını kapatma bana!
Öyle bir efsun sundu gözlerin gözlerime
Anladım yıllar yılı aradığım sensin Yâr
Ay doğdu çalkalandı bir coştu ki denizler
Bilinmez ülkelerden ülkeme gelensin Yâr
Kaybolan sevgilerin rastladım izlerine
Sen gönülde gönüllü kalmayı bilensin Yâr...
I.
Bir bahar görünürdü erik dalları beyaz
Ninemin yazması gül dilinde sonsuz niyaz
Teslimiyetti akşam niyetti sevdalara
Bir türkü gibi yollar uzardı yaylalara
Karaağaç yolunda dallarda rüzgâr eli
Bir alev oldu zaman ansızın câna düştü
Cân ayrıldı gönülden cânân bir yana düştü
Gözlerime perdeler indirirken bulutlar
Yağmurlar içimdeki en uzun yola düştü
Sen hangi karanlık
Yamaçlardan koptun
Geldin böyle akşam üstü
Oturdun ortasına
Yorgun gönlümün…
Bir gün gideceksin biliyorum ne varsa dünde unutup
Ardından hâtıralar ağlayacak öksüz çocuklar gibi
Sana tek kelime söylemeye dönmeyecek dilim
Yüreğimde denizlerin deli fırtınaları eserken
Yoluna döküleceğim hazanın sarı yaprakları gibi.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!