Sen gideli sensiz bu gönlüm,
Virâne bir hana döndü gel artık,
Sessiz sessiz sıralanan göz yaşım,
Akmaktan al kana döndü gel artık.
Vuslata hiç selam vermez ayrılık,
Bırakalım mânâsız hâneleri,
Gel ey gönül Mevlâna’ya gidelim.
Terk edelim gönlü harâbeleri,
Gel ey gönül Mevlâna’ya gidelim
Hayat bizi nârı ile yakmadan,
Bendeki hayat değil hayat ötesi,
İçimi kimseye dökemiyorum,
Söyleyin bu yolun yok mu ötesi?
İçimdeki ihtirası sökemiyorum.
Her şeyi unutup uzaklara dalarım bâzen,
Ömrüm zamansız girdi hazana,
Senden bir ümit yok mu sevdiğim?
Bir haber gönder, bir haber bana,
Bir selâm göndersen çok mu sevdiğim?
Hasret denen zindana attın,
Toros’un bağrından akıp gelen su,
Türk tarihi gibi gönlüme dolar.
Altay Dağlarında ak başlı kartal,
Türk şiiri gibi göklerde uçar.
Tanrı Dağlarında uluyan boz kurt,
Eğer zaman durup yer gelir ise,
Söze söz katarım sözden öteye,
Hele de hâlimden bir bilir ise,
Öze öz katarım özden öteye.
Her nefer şaşıracak şaşacak cîhan,
Yine bahar gecesinde uğradım hüzne,
Yine gecelere sığındım yine yalnızlıklara,
Dert,dert üstüne birikiyor gönlüm bir hazne,
Yine gecelere sığındım yine yalnızlıklara.
Gözlerim doldu içimden haykırmak geldi,
Gül dedim gül dedim,
Dikene de gül dedim,
Nerde bir ağlayan gördüm,
Ağlama be gül dedim.
Doludur göz doludur,
Bu gece vuruldum bu gece vurdum,
Göğe kurşun sıktım bu gece,
Bu gece rüyâlarımı tuttum,
Boğazını sıktım bu gece.
Yarın çok uzak çok var yarına,
İçimde ki derdi hissiyâtım,
Garip hâlimden sezersin anam,
Yarelerim olsa göz göz solsa hayâtım,
İlaç olup yareme sızarsın anam.
Ağacın meyvesi düşer dibine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!