Yağız süvarilerin geçtiği yollar hani
Hakk rızasına kurban edilen kollar hani
Değişmiş şu âlemin en sıkı temel taşı
Ölümü cânân bilen o kavî dîller hani
Her şey sahte bir çehre, her gül bülbül düşmanı
Bülbüllerin her sabah yandığı güller hani
Bu devr-i derbederin kahraman çocukları
Sizleri yetiştiren mâsum Hâbiller hani
Sanki hayat bir rüya, öylesine yıpranmış
Uykular gerçekliğin... hakiki haller hani
Tavr-ı edebî ölmüş, yüzsüzlük kıran gibi
Derman sunan kâseler, sâki, sebiller hani
Yangın vaktidir şimdi bu ihtiyar dünyanın
Kesiflik sultan olmuş latîf gönüller hani
Tutunamaz hamâset yazacak bahadırlar
Fitnesi çok yamandır... Ebu Âkil'ler hani
Ruhum gezinir durur âlemlerin dışında
Firâriyim dünyadan nurlu kandiller hani
Esaret zincirleri bağlamışlar ki beni
Kurtuluş muhal gibi Hakk'a nâiller hani
Ey mazlumlar güneşi, ey çığlıklar melcei!
Huzur saçan âyetler, sana ehiller hani
Dudağım tebessüme mahal olamaz mı hiç?
Bu garibin yüzüne bakan sümbüller hani
Kayıt Tarihi : 17.12.2014 16:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!