Hakkı bilmeyenin, Hakk'kı bilmesine gerek yok,
Hak yiyenin, Hakk'dan derdine çare yok,
Hak, Hak diye diye yanma boşuna,
Zamanını öldürenin, Hakk'ı anmasına vakit yok
Bir ecel gelir alır Hakk'ın sende ki hakkını
Hani bir an vardır,
İnsanı derinden bir düşünce alır.
Uzaktan gören ‘nedir bu düşünce’ diye merak eder ya,
İşte o an içinden bir ses BABAMI özledim der.
Onun kirli sakalını, kaşırken çıkardığı sesi.
Onun o acısıyla gülüşündeki sevinci,
Elbise ipinde kurumuştu gözyaşlarım
Elimde yıkadım kederlerimi
Deterjan yoktu diye tuzlu gözyaşlarımı kattım
Lekeli yıllarıma…
Aklımın en çirkef duygusuydu,
Hiç tanımadığım bir vucudu elde etmek.
Seni çizmek istedim boş bir sayfaya,
Kalem ucu kırıldı, silgim yok..
Tek çarem kaldı,
Çok kabiliyetli olarak
Silgi kullanmamak için, yanlış hatlar çizmemeliydim.
Solgun bir suratla başladım çizmeye
Yine kantine indim gürültülü kantine
Kimse yalnız değildi benim gibi
kendi kendine
Sen yine yoktun etrafta ben sensizcesine,
Köşeye çekildim ve sezsizce çayımı yudumladım
Karşımda birden beliriverdin acaba senmiydin
Her geçen gün biraz daha yıprandım
Güneşin doğuşuna ayın belirişine
Yıldızların ışıldayaşına
Her geçen gün hasret kaldım
Sınavlar üst üste geliyor burada da
Kendimle konuşmaya karar verdim.
Bir köşeye çekilip, usulca
kimsenin bilmediği bir şekilde
öylece ağlamaya karar verdim ve;
Tanrı ‘m dedim bu ben miyim?
Beni özene bezene yaratmadın biliyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!