Yağmurlu bir sonbahar akşamıydı,
Kırkikindilerin serinliğini duydum yüreğimde.
Uzun zamandır gelmedin, merak ettim,
Numaranı aradım telefon rehberinde.
Alize rüzgarlarının okşadığı şu mevsimde,
Yalnızlığımı düşündüm,resmin elimde,
Siyah bir örtüyle kaplanmıştı yer yüzü,
Bir şamdan aydınlığındaydı gökteki ay,
Geride bırakmıştı mehtap gündüzü,
Sıska vücudundan başak çıkarmıştı bir buğday.
Örtmüştü ayakkabı naaşlarını karanlık,
Renk renk çiçeklerle bezenir duygularım,
İyi niyet,sevgidir benim şiarım,
Taze beyinlerde gün gibi ışıldarım,
Eğitir,öğretirim,Öğretmendir benim adım.
Hiç art niyet gözetmem saf halishane,
Onlar birbirlerine masal anlatıyorlardı,
Dışarıda kar vardı,soğuk vardı,
Masallarla ısınıyorlardı,
Pencereden gelen seslerden; ürperiyorlardı,
Fakat hiç aldırmıyorlardı,
Çünkü masallardan cesaret alıyorlardı.
Bugün içimde hüzün rüzgarları esti yine.
Garip uğultular içindeydi ağaçlar.
Bıraktım kendimi havanın serinliğine,
O zaman anladım'ki mevsim sonbahar....
(1976-Ünye)
Sade renklerle bezenmiş,
Ucsuz bucaksız alanda,
Büyülü bir peri raks edermiş,
Rüzgarla birlikte kumlarda.
Yönünü bilmeyen garip yolcu,
Bu sabah uyandığımda; yeni bir güne başladım,
Güneşin dünyayı aydınlattığı tertemiz bir gündü,
Anne; seni ilk görüp anladığım anı hatırladım,
Taptaze,mis gibi,berrak ve zaman sanki dün'dü.
Aklıma birden çocukken bize anlatılanlar geldi,
Kafam bomboş şu anda,
Düşüncelerim kayboluyor,
Düşünemiyorum!
Siyah bir renk hakim şimdi,
Gözlerimde..
Gün mü karardı ne!
Hazin dalgalarının çıkardığı sesle,
Hatırlatıyorsun Dede Efendi güftesini,
Serbest nazımla yaptığın bu beste,
Dinletiyor bana ruhunun sesini.
İşte seni dinliyorum uyuyamadığım zaman,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!