Küllerim gülmüş dostlara
Ben bir bahçeydim bir zaman
Güllerim gülmüş tarihe
Ben Osmanlıyım
Küllerim gülmüş dostlara
Bereketlen toprak
Yusufun mısıra değmiş ayakları
Zemzem fışkırdı İsmail eşeleyince kumları
Bereket sırası Medinede şimdi...
Bereketli kırk Yaş
Kırk yaş bereketli yaş
Bahar gibi bereketli
Gönlüm papatya oldu
Tutundüğüm elsin
Gökle arama telsin
Uç uçurtmalarla göklere
Çocuk sen bahçemde gülsün
Kuş kadar kanatlı
Bilmedim
Bilmedim bu dünya nedir
Bir tüccarım
Gelmişim bir pazara
Alış-veriş için
Bilmezsin Kıymetimi
Gururlusun sen
Bilmezsin kıymetimi
Çiçek olsam ezerdin ayaklarınla
Bilmelisin
Düşlerimde olduğunu bilmelisin...
Uykularıma ateş düştü bilmelisin
Okyanusları yüklenip gelmelisin
Gelmelisin bir gece uyku gibi...
Bin Sitem
Ömrümün kirli sayfaları var
Minarede çağıran ses
Suçlusu kim bilmem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!