' Dost insana, dost gerek, dostun yolunda…
Dostun olmaz ise, neye gerek bu dünya... '
27.04.2004 15.33
Yaprağa çiğ düşmüş, bahar gelince
Dalında durur mu, meyve değince
Sen durmaz yanımdan, hemen gidince
Gidişine kurbanım Ela gözlü yar.
Mızrap saza vurup, ağıt dökende
Ben: Munzur dağlarının deli poyrazı
Ben: Yolları tozlu Erzincan'lıyım
Ben: İlkbaharda coşan deli Fıratı
Ben: Dut ağacında ki sevgi dalıyım.
Sen: Bu bahtsız şehrin gizemindesin
Balda gizli, hikmetinle ilâhin
Sırlarına, suâl olmaz ALLAH’ım
İnsanı sen, toprak suyla yarattın
Hilkatinden, sual olmaz ALLAH’ım
Damlaları, sicim sicim yağdıran,
Dost Sofrası
Dur dinle arkadaş, ne diyeceğim
Aşkı arıyorsan, ne diyeceğim
Böyle güzel şeyi, tat diyeceğim
Seninle bir sonbahar akşamı
İş çıkışı tanışmıştım
Ürkek ve çekingen tavırlarımla yaklaşıp
“ Şey…şey…Benimle arkadaş olur musun” demiş
Sonrada “Hayır” sözcüğünü işitip
Yanından uzaklaşıp gitmiştim...
LEYLAKLAR AÇANDA GEL
Dün gibi hatırlarım, o pembemsi gülüşü
Gülüşün uzaklarda, Leylaklar açanda gel
Hasretin buram buram, tütüyor bak tütsüsü
Dumanın uzaklarda, Leylaklar açanda gel
Saray kurdum, yüreğimde eyledim
Taht kurup ta, orda sultan eyledim
Sevgi sunup, kervanımı eyledim
Hancı olup, döşek kursan ne çıkar
Bu bedenim, sevgin ile beslenir
Duygularımı, Sonbahara ertelemiş
Hislerime, gem vurmuştum yıllar önce.
Mevsim şimdi ilkbahar, çiçek açarmış dallar
Bense, güz mevsimindeki, o hüzünlü Sonbahar
Bizler, aynı mahallelerde yürümüş
Bu Sevgim Asude
Bu sevgim Asudedir, yanar tutuşur
Gönlümdeki ateşin, bak hâla durur
Sıcağın damarımda, kanım kurutur
İliğimi erittin, be vicdansız ……
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!