Arş-ı semayı tanırsın
Nasılmış merak ederim
Mevla'dan ilim alırsın
İlmini merak ederim
Göğlerde gözler varmış
Ey gönül güzergahtan şaşmış
Varmış tepelere geceler aşmış
Hakka akan dereler taşmış
İhya ihvana ikandan mizan.
Göz şaşmış, gönül gözü açmış
yar dediğin bir çift gözden ibaret
aşık olana hiç sorulur mu ihanet
saçın teline dahi acı eder sirayet
eda'ma haktan tek kuş değmesin
sakladığım güzelliğini açıp saçmışsın
Akıl almaz dönüşünü dünyanın
Baka kalmaz hayran olan dünyanın
Kalem ile çizilmiş gibi güzellikle
Sonu gelmez ölüm ile dünyanın
Ya kutuplar zıttı ya renkler
Seni sen için kaç kişi bekler
Yak Cihan'ı o bir daha ekler
Senin olmadığın yürek tekler
Marifeti ilmi çektiğinden beri
Ol, bu kalemden ihya faniye,
Zaman durur geçmez saniye,
Arafta kalınca döner hamiye,
Dön durmadan dünya dursun.
Ol, canın yansın tutuşsun,
Hallacın haykırışıyım ferhat’ın dağı
Şirinin yarıyım şemsin ise varı
Kuşandım kılıcımı alt ettim şahı
Kaldı omuzuma mazlumun ahı
ben yunusum, onca suyun arasında susuz
Aşkım bitti ,yerden yere vuruldum,
Bin semada dönüp alemleri savurdum,
Gücüm kuvvetim var diye avundum,
Ne yaptıysam yolda kalan olmadım
Bağda bağbanda sizin imanımdan kimene
Geceden bir nur gibi tüne geldi şahım
Uzak diyarlardan şeker verdi şahım
Evvelden aklı kesik bir gençtim
Aklı verenin elinden akıl verdi şahım
cânânımı kaybettim ûmman gölünde
daldığımda anladım tek mutî gözümde
râhmânım râhîmim yalvarırım sözümde
kaynadı kalbim hâk nurunda nedâmet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!