Karıştırırken tozlu rafları
Bir defter gördüm
Yaprakları sapsarı
İçinde gül yaprakları
Onu yerinden aldım
Ve İstanbul’um
Şahsen memleketim
Aslen gurbetim
Sevdalarım
Hüzünlerim
İstanbul’um
Dilimde bir sevda türküsü
Gönlümde ayrılık hüznü
Yalnızlık acı hasret değil
Cefaların bin türlüsü
Sensizlik ölüm
Hasretin zulüm
Artık korkuyorum gecelerden
Sevdiğim yıldızlardan ve aydan
Gezdiğimiz deniz kenarlarından
Seviyorum seni diyen dudaklardan
Güneşin doğuşunu bunun için bekliyorum
Mektuplarım, resimlerim sende kalsın
Bana seninle olan anılarımı ver
Senin için olan şiirlerim senin olsun
Sende kalan duygularımı ver
Yediğimiz, içtiğimiz sende kalsın
Bana senin için olan günahlarımı ver
Şiir yazıyorum
Orhan Veli gibi
Basılacağını ümit etmiyorum
Tıpkı Nazım Hoca gibi
Şiir yazıyorum
Ölesiye sevdin mi bir kızı
Ayırdın mı dostunu düşmanını
Yaşadın mı güzelim dağları
Bıraktın mı dünyaya mirasını
Şimdi sana tek lazım olan
Bir 14’lü birde kurşunu...
Sen beni sevmiyorsun
Artık umurumda değil
gözlerimin içindeki
gülen gözler senin değil
Gidiyorsun ya şimdi
Şarap içer miyim ben hiç,
Dibinde görmesem seni?
Hiç sigara içer miyim ben,
Dumanında gözlerini sevmesem?
Ben hiç, yok birşey...
elimde bir şarap şişesi
kendi kanımdan dolan
şekilsiz hazlar beynimde
boşluğunda dans eden
ben siyahlar içinde
sen rengarenk dolaşan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!