O isterse, kuru dalda gül yapar.
O dilerse, denizleri çöl yapar.
O isterse, çöl içinde göl yapar.
O dilerse yok olanı var yapar.
O isterse, Pasifik’te yol yapar.
Anam babam kadar yakındır bana
Ömrümce minnettar kalacağım ona
Hayatı ilimi öğreten bana
Ömrümce başıma taçtır öğretmen
Öğrenci okulun çiçeği gülü
Beyazlar içindeydin bugün
Hani melekler olur ya
İşte öyle.
Uzaktan uzatmıştın elini bana.
Sanki iki yabancı gibi…
Bir şeyler kırıldı, döküldü yüreğimden.
Ayrıyım ben gurbet elde gezerim.
Hüzünlüyüm nemli durur gözlerim,
Düşünürüm hep sılamı özlerim.
Gözüm yaşlı benim her gün ayrılık.
Özlüyorum vatanım her gün seni.
Birisi, bana anlatsın istiyorum.
Anlatabilen olur mu, sizce aşkı sevgiyi?
Hayır, bence hiç kimse anlatamaz.
Anlatan, kendini anlatır.
Kendi aşkını, sevgisini…
Ben de beni anlatırım, ya da seni…
Gerçek aşk ve sevgiyi anlatamaz kimse.
Bir gün, aşkı sevgiyi yazan bir kalem bulursam eğer…
Ben yazacağım aşkı sevgiyi,
O kalemi bulmalıyım, yazmalıyım aşkı sevgiyi
Ya da,
Aşkın sevginin fotoğrafını çeken bir kamera bulsam.
Çeksem fotoğrafını ikisinin…
İşte bu aşk... Bu da, sevgi desem…
Herkes, görse tanısa,
Aşk nedir sevgi nedir bilse…
Öyle âşık olsa öyle sevse…
Sonuçta da ne o kırılsa, ne de hiç kimse…
Ne kendine suç bulsa, ne de suçlasa…
Yazamadı aşkı kimse.
Herkes kendini anlattı.
Ben aşkı yaşadım, anlatamadım.
Sevdim, sevginin büyüklüğünü öğretemedim.
Bulmalıyım o kalemi.
Yazmalıyım aşkı sevgiyi.
Ya da bulmalıyım, o zarif kamarayı…
Çekmeliyim, fotoğraflarını.
Tarifi yazılamayan aşkın sevginin...
Başımıza taç onlar.
Dertlere ilaç onlar
Yanımızda güç onlar
Ezilmesin kadınlar
Evimizde gül onlar
Ah benim bitmeyen sevgim
Ah benim her şeye güzel bakışım
Ah benim iyimser yanım
Ah benim herkesi seven gönlüm
Ah benim sevmeyenide seven yüreğim
Ah benim kendimle kavgalarım
Ah benim herkese ınanışlarım
Ah benim her gün aldanışlarım
Kavgalarım hep sizinle kimseyle deyil
Yenik düşmem sizlerin yüzünden
Olsun ben böyke kalacagım
Kaybedeceğim, üzüleceğim
Ama ben böyle olacağım
Ah benim güzel bakan gözlerim
Ben böyle bakacağım
Ah benim herkesi seven gönlüm
Kızma bana ben yine seveceğim
Ah benim bu yoldaki kavgalarım
Sizlerede kızmıyorum
Ben sevmek için savaşacağım
Varsın yenilgiler olsun
Ben güzellikler için yaşayacağım.
Senle başlamıştı her şey
Bir güneş doğmuştu
Isıtmıştı bütün bedenimi.
Karanlık dünyama yeni bir gündü
Baharın bütün güzelliği ile gelen.
Bir akşamüstüydü.
Küçük bir masada karşımda sen…
İçten bir sohbet
Ve işte o an, ben dünyanın en şanslısıydım.
Bütün sözlerin en güzelini
Cümlelerin en iyisini duymuştum.
Seni seviyorum.
Demiştin…
Bu ne mutluluktu, tarifsiz
Ne kadarda güzel, seni seviyorum demek
Bu cümleyi duymak…
Sevilmek sevmek,
Sevildiğini bilmek…
Dünya bir başkaydı artık.
Sevgi vardı, sevmek vardı.
Sevilmek vardı özgürce…
Ebemkuşağının altından geçmiştim sanki
Mutluluklar dolmuştu gönül bahçeme…
Artık bir başkaydı hayat.
Her gün, bir başka güzeldi.
Çiçekler bir başka açıyordu
Güneş daha aydınlıktı…
İnsanlar hep mutluydu bence
Ben öyle görüyordum, öyle bakıyordum.
Bir başkaydı, seninle doğan güneş.
Sonra, bulutlar çıktı gökyüzüne
Gölge yaptılar güneşime
Fırtınalar çıktı,
Rüzgârlar esti yüksek dağlardan
Toroslardan, Kaçkarlardan
Kasırgalar çıktı
Siyah bulutlar kapladı gökyüzünü
Aldı götürdüler seni benden
Üşüdüm, titredim günlerce…
Hiç bir ateş ısıtamadı senin ısıttığın kadar
Kayboldu ebemkuşağı
Bozuldu sihir…
Ve sen yoktun artık.
Bir yağmur başlamıştı seninle
Sel olmuştu sevgi
İlmek ilmek dokunmuştu gönlüme
En ince örgüleriyle…
Keşke kara bulutlar çıkmasaydı
Esmeseydi rüzgâr
Seni alıp götürmeseydi…
Kaçmıştı vapur.
Ve ben yapayalnız kalmıştım iskelede.
Ama bir şey vardı bana bıraktığın giderken
Hiç kaybolmayacak, yaşayacak gözlerimde
Artık bütün yüzlerde sen olacaksın.
Seni bulacağım bütün her yerde.
Her masada sen olacaksın
Her ebekuşağı çıktığında seni hatırlayacağım.
Bulutlarda, rüzgârlarda sen…
Yıldızlar senin ışığını sunacak
Ve ben şarkımızı söyleyeceğim hüzünle…
Ben iki kere ağladım...
Toprak yeşerirse susuz,
İnsanda yaşar sevgisiz,
Sevgiler sayısız sonsuz,
Sevgisiz her şey umutsuz.
Kalpler o kadar geniş ki,
Bir topluma girilince,
Girip selam verilince,
Orda kabul görülünce,
Derler merhaba, merhaba.
Merhabayla gülümsemek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!