kına kokulu saçları, belik belik  örülü,
etli-canlı dudakları gülpembe
	yanakları güllü
gözlerinin akı ak, karası kara, güleç hem de
ela gözlü, 
gamzeli, başak benizli, berrak
ay-yüzlü
“dağlar kızı reyhan
alem sana heyran
endamın ezeli
dünyalar güzeli 
	reyhan reyhan”
ne kızlar gelin oldu, gönüllerden ırağa
ne ağıtlar yakıldı boynu bükük gelin olanlara 
kim bilir
kimbilir ne eski sevdalar yenik düştü zamana
sahi neydi sevda
“evlerinin önü zerdali dalı
pencereden gördüm kınalı eli
benim sevdiceğim ireyhan dali
sensiz lokmaları yiyemez oldum”
neydi sevda; 
erken açmasını umduğun tomurcuk
dünyaya gelenlerin küçüklüğü, körpeliği
hatta, pırıl pırıl bakan çocuk
ya da 
yoldan geçmesini beklediğin bir ayak sesi
“evlerinin önü yoldur
yolun sonu karakoldur
kurban olam sarı gelin
gel testini buradan doldur”
sevda çoğu zaman kavuşamamaktı,
doyamamak
hasrete kanmamak
kavuşmayı arzulamamaktı
“al fadimem bal fadimem 
yanakları gül fadimem
uyan uyan sabah oldu
namazını kıl fadimem”
Kayıt Tarihi : 11.1.2007 13:21:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güçlü, dik duruşlu, belik-belik örüklü saçlarıyla yavukluydular, nişanlıydılar, gelindiler, anaydılar hatta; .................
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!