KEDİLER
Camın önüne koydum ekmek kırıntılarını,
Belki acıkmış kuşlar yerler diye,
Dün akşam balık kılçıklarını,
Bizimkilere çaktırmadan
Kır çiçekleri gibi büyüdük biz,
Sulayan, bakan olmadı,
Kendi kendine büyüdük biz,
Tarla kenarında, dağda bayırda.
Aşımız anadan,
Sen Çok Yaşa,
Oturduk yine masa etrafında,
Dost ve aşina yüzlerle,
Şık hanımlar, şık beyler,
Yemekte ne var, ne içmeli acaba,
Seni düşlerim seni,
Çukurova'da pamuk işçisi
Urfa'da köylüm Salih,
Palandöken'de sığır çobanı
Haymana'da davar güdeni
Sevgi
Sözlerin, sanki bir ok gibi,
Yüreğime saplansa,
Ellerin, kalbimi hançer gibi,
Göğsümden söküp alsa,
UMUTLAR
Dimdik dur, Boğaz’ın kıyısında,
Önce ufuklardan doyasıya seyret
Sonra, kapat gözlerini, dinle İstanbul’u,
Arkada arabalar, önde martı sesleri,
Yağmur ve İnsan,
Yağmur tıkırdıyor camlarda,
Ağaçlarda, bahçelerde, yollarda,
Damlaları dinliyorum, pıtır pıtır,
Toprak yutuyor her damlayı,
Yıllarımız Gazi'de
Dile kolay otuz yıla yaklaştık,
Gecesiyle, gündüzüyle, Gazi,’de
Yaşanan bir ömrün yarısı gibi,
Ameliyathanelerde, polikliniklerde,
Yunus’tan:
Bir gün, Yunus’un şiirlerini
Molla Kasım’a getirmişler.
Sakarya’nın kenarında, başlamış okumaya.
Beğenmemiş. binlercesini nehre atmış.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!