Gün gibiyim.. gün..
Sonbahar kadar yorgun ve üzgün..
Her sabah güneşle beraber parlıyor gözlerim umutla..
Çalışıyorum içimdeki çoşku ve çocukla..
Sonra başlıyor ya akşam olmaya..
Başlıyor yüreğim oya oya parçalanmaya.kanamaya..
Mevlana demiş... ki söz budur..
Yüzde ısrar etme doksanda olur..
İnsan dediğinde noksanda olur..
Hep ben varım deme..
Yoksan da olur..
Ama sensiz olmuyor be dost..
Ben adını söyledikçe,
Hasretin yürek yakan kızgın çöllerinde,
Dudağıma bir çiğ tanesi düşüyor,
Beni hala sevdiğini hissettikçe..
Ben adını söyledikçe,
Ben şiirler yazarım..
Yazarımda onları gökyüzüne saçarım.
Gökyüzünün rengi mürekkebimden,
Yıldızlarsa kelimelerden..
Benim gecemde,
Bir yıldız kayar her hecemde.
Çünkü
Güller aşk gibidir,gönül gibidir,
Ya çalınır,yada hakedilir...
Yanımdan gittiğini hissettiğim her sabah,
Ölüyorum..
Cesedimi sırtımda taşıyıp bütün gün,
Bana sarıldığın her akşam,
Diriliyorum..
Her sabah ölüp,her akşam diriliyorum,
Tereddüt rüzgarlarının sallandırdığı,
Bir tül perde artık geriye kalan ömrüm.
Kırık dökük anılarla dolu,
Geriye bakan gönlüm...
Sabaha karşı tepelerine vuran dalga dalga ezan sesleriyle inliyor adeta Üsküdar..
Ben duydum..
Martıların hepinize alaycı bir selamı var...
Döndüm sırtımı boğazın mavi sularına,
Avaz avaz martılar toplandı başıma,
Martılarını boşuna aracı yapma,
Ey şehir gücendim artık ben sana...
Ey sonbahar yüzlü,
______eylül gözlü kadın,
ıslak toprak ve
yorgun yaprakların,
mahsun kokusu sarmış saçlarını,
Boşver,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!