Başında sevda yelleri/
Ortalıkta fısıltı bile yok/
Karışmak istersin rüzgâra karışamazsın/
Kısık gözlerle bakar durursun/
Yaz güneşine…
Bunalırsın sıcaktan öğle olunca/
Keskin ot kokuları gelir uzaktan/
Bir çocuk olursun/
Haylaz olursun/
Düş yerine koyarsın tüm ovaları…
Perdeyi arala pencereyi aç/
Unutkan unutkan dolaşma odada/
Bekle gör ki yel essin/
Solundan mı kalktın sağından mı/
Niye yüzün eğiktir…
Her yolculuğun ya istasyondur ya da bir durak/
Gülü lale görürsün/
Nergizi menekşe/
Gitmekle gitmemek arasındasın/
Niye dargın mı uyandın sabaha…
Gördüm kirpiklerinde bütün bunları/
Uyumuşsun da uyumamışsın/
Uykusuzluk deli divane eder adamı/
Dalarsan az biraz/
Olmadık şeyler karabasanlar görürsün…
Olacak olmayacak şeyler düşünüyorum/
Üstünüzü başınızı giyinin
Çıkın gidin/
Ya da gitmeyin/
Benim ruhum ihtilalcidir…
Barındırmam ruhumda /
Karanlığı ve teslimiyeti/
Fabrika fabrika gezerim
Çarşı çarşı tozarım/
Aldırış etmem ikiyüzlüye…
Alsancakta bir İzmir dolaşır benimle/
Kalbimden doğdun/
Kalbimden battın/
Kalbimi ısıtan/
Güneş misin sen…
Denizde esen rüzgârın gözleri var mıydı yok muydu bilmiyorum/
Bir gemi kalktı/
Bir motor yanaştı kıyıya/
Gidenin ardından el salladım /
Hoş geldin dedim gelene…
Deniz desem koskoca körfez/
Vapurlar gelir vapurlar giderdi Karşıyaka’ya
Durur düşünürdüm yürür düşünürdüm/
İzmir’in kalesi Kadifekale’ydi/
Ben Halil Rifat Paşa’da oturuyordum…
Hayatımız romandı/
Kemeraltı bizim Kemeraltı’ydı eskiden/
Çoğumuz kendi romanımızı yazardık/
Hâlâ seni düşünür seni görürüm/
Konak’tan Pasaport’a yürürken
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 12:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!