Ömrümü yedin dünya
Ağla gözlerim ağla
Kaldım ben bir başıma
Yalansın yalan dünya
Bel bağlamam ben sana
Bir türkü olur özlemin dilimde
Bomboş hayalin uçurdu nedense
Böylemi olur yürekten sevince
Sevdim suda yanan ateşe döndüm
Vurgun yedim unuttun unutuldum
Yaşadığım günleri günden saymadım
Bu nasıl aşkımış şaha doymadım
Dört kapı kırk makam sordum bulmadım
Aşkın kapısını şahım aç bana
Irmakların coşkun suyu olsaydım
Ayrılık bize göre değil gülüm
Kelepçe kolumda kalbim hücrede
İsyanım her gün dört duvar içinde
Ayrılık bize göre değil gülüm
Sırtıma hançeri vurduğun o an
Ayva lığın taş sokakları
Ufak ufak kaldırım taşı
Bir güzele gönlüm düştü
Yüreğimde yanar ateşi
Genç aşıklar bir hoş olur
İnci küpe ağır gelir kulağa
Cesaret koymadın adın sormaya
Zülüf ün tel tel yüzünde uçuşur
O kara gözler düşürdü yollara
Uzun ince yollar bana kısalır
Bağla yarim bağla yaramı bağla
Kızgın demir ile yaramı dağla
Karşıma geçip için için ağla
Giderim bu elden karalar bağla
Gurbet bana mesken olmaz yanarım
Yürekte acı kor ateş olurken
Aşık olana acır mı hiç zaman
Yari severken gül gibi solarken
Dertleri unutup cana can gerek
Acıya bal katsak şifa mı olur
Bu gün cuma gel yüzünü göreyim
Yanaktan çifte benden öpeyim
Dağılmış saçlarını tel tel öreyim
Dile düşme yarim olma divane
Turnam telek yelin atsın gurbete
Gözünden düşse haksız bir damla yaş
Acımam kimseye inan yakarım
Dünyada kalmadı ne dost arkadaş
Acırsam namerdim bakmam yakarım
Küser gibi durma bir dinle beni



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!