Asılı kalmış uçurtması yıldırım da
Çamur deryası, güneş çocuğunun
Hayalleri umut olmuş,o loş sokak, o soğuk kaldırım da
Ayışığında serenat yapan
Sessizliğin sesleri
Kaldımı bir beyaz örtüden eser
Güneş de eriyen kar tanesi dir
Ayrılık hasreti ömürden keser
Şiirler o sessizliğin sesidir
Ey güneş ne olur artık çıksana
Türküm ben,sen gibi Türk oğluyum
Ne olursun bakma öyle yabancı
Gurbetden geldim özlem doluyum
Rakı getir bende sizdenim hancı
Aç da bak yüreğimin,sulu gözü
Yılların önünde durmak imkansız
Zamanlıdır herşey,değil zamansız
Yaşamak olur mu canlıyken cansız
Tadını çıkar sen,en yoğun günün
Çocuklar,sevinin,oynayın,gülün
Bir başkadır,bugün,sesi bülbülün
Çıkar tadını,bu kudretli günün
Kutlayın,çocuklar,gelecek sizler
Kutla ki,dostluğu,barışı hisset
Yılda bir olsa da giderim Kars’a
Acıtmaz canımı sımsıkı sarsa
Yanardır yüreğin hasretin varsa
Oradan almışam candan huyumu
Vanaza tepecik ve de Söğütlü
Bekliyorduk,içten içe özlerce
Yakın yer ararken,konumumuza
Sayenizde,fırsat buldu yüzlerce
Hoşgeldiniz,Limak Beykozumuza
Süsleyerek,ederiz bizler kelâm
Mevsimler gibi:Ben,düşünsel zaman.
Edinimlerim.
Takvimlerden yırtılan yaprak,
Ben,mahseninde,kayıp mevsimlerim.
Aslında,ne bir gün,ay,ne de yıl
Aşkından tutuşsam savrulsa küller
Sanki yanımdadır öter bülbüller
Gönlümden savrulur sözcüklü güller
Tarumar kalbimde bahtın oyunu
Sevdalıyım halimi bilmez dostum
Üstadlar bana da yer açın bana
İster bu genç ozan katılmak sana
Bir iki kelime ederim ama
Ürkerim sebebi sen gel bana sor
Sebebi yazılı sözde arama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!