Varlık..
Zihnimizde parlayan bir ışıkla geliverdi, uçsuz bir yokluğun tümleyeni olmak için.
Önce dile döküldü yaşanmışlıklar, efsaneleşti her bir hayat öyküsü, birer birer.
Ve gün geldi, efsaneler duvarlara çizildi, sert kayaçlarla metallerle kazındı.
Gecelerin sakladığı yalnızlığım,
Yılların yıprattığı aciz bedenimi buldu.
Aldığım nefes artık hiç, yürüdüğüm yol yok.
Ölüm kadar sessiz olan zihnim,
Sina'nın bütün kuraklığına sahip çıktı.
Yeryüzünde yağmurun bile söndüremediği yangınlar,
Toprağın dahi çürütemediği bedenler var.
Ateş kussa dağlar, denizler cihanı sarsa,
Bir dirhem zarar görmeyecek fikirler var.
Sedir ağaçlarının gölgesinde büyüdük,
Ufacık ellerimizi yapraklarıyla yeşile bürüdük,
Poyraz saçlarımızı savurdu bir yaz akşamında,
Toprak her zaman ki gibi ciğerlerimize işledi.
Büyüdük, yaşadıkça ve ağladıkça daha çok büyüdük.
Yeşermiş dört bir yanda kırlangıçlar,
Nehirler yarıp geçiyor koca dağları,
Her bir çalılık hayat buluyor, Kuru taşların arasından.
Gökyüzü akıp gidiyor gözlerimin önünde,
Güneş yakıyor kurumuş yanaklarımı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!