Sokak lambalarının sarı ölü ışığında,
Unutulurken gönüller de binlerce insan,
Kırılan gururum,
Öfkemin güvenini kazanıyor.
Hiç hatırlamamak üzere unutuyorum seni,
O;
Sesi rüzgardan bir çocuktu.
Gözlerin de;
Kucak dolusu kırmızı güller taşır,
Elleri;
Aşk;
Yaşamın tek yönlü yolunda,
İnip,bindiğimiz duraklardır.
Hiç tarifesi yoktur,
İnilecek yerin,
Zamanın.
Zamanında yüreğimde taşıdığım ama kapılarını açtığımda uçup giden ve unuttuğum o kadar çok şey varki.Üzüntüler,sevinçler, aşklar veya dibe vurup her şeyin sona erdiğini düşünürken, tekrar su yüzüne çıkıp yaşamı yeniden içine çekme heyecanları.Yazmak istiyorum çünkü; sevmekten sonra bana en çok heyecan veren, beni tekrar yaşama bağlayan tek şey yazabilmek.
Dün akşam saatlerce düşündüm ilk çocukluk aşkımı hatırlamak için.Kenarları kıvrım kıvrım olmuş Türkçe defterime ismini yazıp yanına yamuk bir kalp resmi çizdiğim kimin ismiydi.
Utandım ama hatırlayamadım.
Kaçarken,
Sana tutuldum.
Meğerse;
Bütün satırları senin için yazmış,
Tüm şarkıları senin için dinlemişim.
Canım gökyüzünde bulutlar istiyor,
Beyaz ve siyah renkli bulutlar.
Beyaz bulutlara sevdamı,
Siyah bulutlara hasretimi yükleyip,
Sana göndermek için.
Aylardan nisan ankara da,
Gene yağmur var sokak ta,
Gene uyku yok bana yatak ta.
Terasa çıkıyorum,
Uykusuz ıslanmaya.
Ben dönerken;
Sen gidiyordun.
Tek bir milimdi aramızdaki uzaklık,
Uzandım,
Parmaklarımı açtım yırtarcasına,
Dokunamadım saçını bir tek teline.
Rüzgarları kokluyorum.
Rüzgar;
Sen kokuyor.
Bulutlardaki çatlaklardan,
Sevda damlaları sızıyor,
Sokaklar da yankılanıyor,
Eskicinin sesi.
Saçı,
Sakalı ağarmış,
Kendisinden de eski arabası.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!