Domaniç yaylalarından, Ertuğrul’dan selam geldi,
Samyeliyle Kudüs’ten, Selahaddin’den dua geldi,
Korku bilmeyen yüreklere Atamdan emir geldi,
Şehadet şerbetini aşkla içiverdin Mehmedim.
Anadolu’dan gelindi, Çanakkale’de duruldu,
Ertuğrul’un ocağında neferlerin uyandığı yerdir,
Ay ve yıldızın, Mehmedin al kanına boyandığı yerdir,
Yaradan’ın bin bir isminin seherde anıldığı yerdir,
Burası, Kur’an nidalarının Hakk’a ulaştığı yerdir.
Her biri bir destan olan Alperenler burada yatıyor.
Ben ki: kınından hırsla çekilmiş bir hançer,
Sert, keskin ve bir o kadar da acımasız,
Sen ki: dalından koparılmamış bir çiçek,
Belki dikenli bir gül...belki de yapraksız.
Çanakkale…Yıldızın buluştuğu hilal,
Siperlerinde ezanlar okuyan Bilal,
Ölümü emir veriyor Mustafa KEMAL,
Verdikleri can helal, dökülen kan helal…
Korkmak namertliktir, kaçmak en büyük haram,
Cana, Mehmet dediler,
Bayrak, kardeş dediler,
Toprak, kefen dediler,
Canı verince canlar.
Mehmedim güle kokar,
Bu dağların başka bir yemini var,
Sana Türk olduğunu hatırlatır,
Eğil de kulak ver, dağın taşına,
Evvelce gidenlerin nefesi var.
Yolun kıralı değil, kuralı olur,
Her koçyiğidin candan sevdiği olur,
Koca Cihanda Nizam, Türk’ten olur,
Albayrağım, dalgalanmaya DEVAM Et.
GÖKVATAN.
Hilal Yıldız’a yükselir durur,
Güneş, karanlığa ışık vurur,
Dokuz Tuğ nerelere kurulur?
Gökvatan Geleceğin Olacak.
.
Afrin’deyiz,
Kara toprağın kızıl olduğu yerdeyiz.
Burseya, Huruz, Darmık Dağlarında,
Kan çiçeklerinin açtığı yerdeyiz.
Mekke’de doğan güneşin yükseldiği yerdeyiz,
Korgan’da, Raco’da, Cinderes’teyiz biz.
Dünya sağır, Dünya duymuyor kardeşim,
Uyuyan bebeğe atılan füzeyi,
Enkaz altındaki masum sivilleri,
Duymaz, bilmez, görmez, anla be kardeşim.
Tuzakların içinde tuzak kurmuşlar,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!