Ne kadar vefasız olsanda
Beni arayıp sormasanda
İntizar etmeye kıyamıyorum
İsyanımı feryadımı doymasanda
Baştan ikimizde sevmiştik
Esen seher yeli gibisin
Coşan bahar seli gibisin
Kusura bakma birtanem
Her halinle bir deli gibisin
Bazen gerçek bazen hayalsin
Milât'tan önce milât'tan sonra misali
Hep öyle bilirim ben rahmetli Özal'ı
Özal dan önce zeytin bulamayanlar
Şimdi yemiyorlar kaymaklı balı
Erken doydular Özal zenginleri
Önce üçaylar ile müjdeler verdi
Sıra ile bize kandil'ler gönderdi
Onbir ay sonra kendi şeref verdi
Hoşgeldin onbir ayların Sultan'ı
Sofralar bir başka lezzet'lenecek
Ey insanlara hain pusu kuranlar
Kardeşi kardeşe vurduranlar
Dünya malı için kuduranlar
Bizim olsun aydınlık yarınlar
Haydi gelin kardeş olalım
Birer birer ömür sayfalarımı taradım
Geçenler boş geçmiş gelecek meçhul
Satır, satır, hece, hece mutluluk aradım
Geçmişim mutsuz gelecek meçhul
Hep yenilmişim aşk denilen oyunda
Öyle mahsun bakışına kandım
Keşke hiç sormasaydım adını
Sahte gülüşüne nasıl inandım
Nasıl sevdim o meçhul kadını
Bir an öyle göz göze bakıştık
Sensiz geçen bu kaçıncı mevsim
Duvarda soldu verdiğin resim
Yarim yoksa beni unuttun mu
Elin yari geldi sen nerdesin
Yalnız geceler sensiz sabahlar
Bir ilkbahar'ın onbir nisan günü
Mahşer yeri gibiydi evlerinin önü
Kolay söylediler Ferit'in öldüğünü
Felek nasıl kıydın o kürpe cana
Al kanlara bulayıp serdin meydana
Daha yaşamın ilk basamağında
Genç ömrümün erken çağında
Yıkılıp kaldım umut sokağında
Ben doğduğum gün vuruldum
Hayat'a gözlerimi açmadan
Boynuz kulağı ne kadar geçerse geçsin.
Ama kulağın görevini yapamaz....! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !