Bir sevda bestesiyle yıllar yılı avunan
Ey yürek kafi, artık uyan!
Zehri şerbet eden o yalancı uykundan
İncecikten yağan karın meyli nedir Elif'e
Nedir bir hasret boyu tükenişin çilesi
Sığlığın kıyısında hasret isen derine
Pinhan olur iyice ferahlığın gölgesi
Dağladı içimi dağladı bugün
Nasıl da dokundu isyan yanıma
Gözüktü dağların ardları bütün
Bir zirve bulunca yitik şanıma
Ayakkabılarını boyasan da
Umrumda değilsin
Nasıl da parlak siyah
Cilalı gıcır gıcır
Ama ya ruhundaki mıcır
Hangi yalan süngerle sileceksin
Sendedir huzurun tatlı iklimi
Sendendir sefanın tatlı erdemi
Sen ki erişenin bahtiyar
Sensiz kalan hissiyatsız taş duvar
Ah yar senin kadar anlayanım olmadı
Bir zaman gezgininin kesesinde lacivert
Gümüşten bir makastır doğrayan yıldızları
Nur liman tepelerin ardında pek belirgin
Bakışları billurdan güzel huri kızları
Süzülen adımları menfezlerden aşarak
Yaşamak güzel şey
Bir ruhun özünde özünde
Bir balığın gözünde
Bazen de duman duman
Nargilenin közünde...
Cesaretle giderim üstüne
Ne çekeceksem elin elinden
Ürpererek gitgide
Kendi kederimden...
Bilmez idim hırsıma galip gelen yamanı
Vade tamam olunca öyle bir görürsün ki
Kapanan kapıların ardındaki zamanı
Heyula atlasıyla öyle bir bürürsün ki
Tek bir geçit dilersin atlastan ötelere
Çağıran bir rüzgarın kokusuna kanarak
O koku ikliminde asırlarca yanarak
Dinledi epey zaman iklimlerin sesini
Ve böylece hissetti varlığın nefesini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!