Senin ile bir yanım hep yerlere batıyor
Çekiyor ay elini yakamoz büyüsünden
Ağlayan bir bestenin gözyaşları akıyor
Ummanlar fışkırıyor damlanın gömüsünden
İçimde kaynayan kaynayan kazan
Nasıl bir haletle ocağım tüter
Bağrımda lav gibi bir sen olmasan
Kan gibi can gibi bana doymasan
Ruhumun içinde bir kesif buğu
Hep çocuk çıkmak vardı şu hayat sahnesine
Olurdu iddialar şekere bilyesine
Rezil taşlarla bütün
Akan su kütleleri
Parlayan neonlardan
Pırıltı yansıtıyor
Benim çeşmelerimden
Düşen arsız damlalar
Bir hüzün perdesinde şekillenince yapı
Neşeli bir tınıda asla çalmaz ki kapı
Süzülen bir damlanın hayalinin ucuna
İşledim ben bir ömrün titreyen çilesini
Katiyeti silerek hazne-i lügatımdan
Severek kabul ettim hayatın bilesini
Bir anda aştığım beter elemi
İçimdeki ümide armağan ettim
Şevkatli sinesinde aklarken onu
Karadan,kederden elimi çektim
Bembeyaz baharlar kondu sineme
Haykırmak isteyip de
Haykıramayan bir adam
Çıkmış saatlerce dolaşmış
İçindeki her neyse
Böyle daha çok taşmış
Sanmış ki anlaşılır
Bakışlarından anlaşılır mutsuz bir kadın
Çaresizliğin gölgesi dolaşır
Saçlarında, kaşlarında,bakışlarında
En çok ve en çok da bakışlarında
Ne de olsa kara bu beyazım diyemez
Ve gözler ki onlar yalan söylemez
İtiraz kabul etmez bir halde
Mecnun gibi yıllar yılı bekledi
Görürsün sel olur dediği o kütle
Dehşetli bir inatla bir damla erimedi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!