Gönül ferman dinlemiyor neyleyim,
Aşkın ile yaşıyorum bir tanem;
Sevme dedin tutamadım sözümü,
Aşkta yaşın sınırı yok bir tanem.
Elem benim,acı benim,aşk benim,
Ömrümün ender gülü,
Nazende çiçeğimsin;
Aşkınla yoğrulduğum,
Tek gönül gerçeğimsin.
Habip Ata Giresunlu
Gemlik,27.10.2010 - 17.55
Bitti dediğin aşkın ateşini söndürüp,
Külünü denizlere dökmeden gitmez misin? ...
Son umutla çırpınıp açacak çiçeklerin,
Ellerinle kökünü sökmeden gitmez misin? ...
Bana teselli veren ne varsa acımadan,
Seyrettim tan vakti pencerelerden,
Yeniden kurulan dünya görmedim!
Ayrılığı yazan düşüncelerden,
Altın saçlarına çelenk örmedim.
Benim hasretinle bunca yıl yanan,
Kıskandığımı söylersem bir gün
Sakın şaşırma;
Kıskanmak aşk içindir,
Aşk içindir Kerem gibi yanmak...
Yanmasını bilmeyenle
Sakın beni
Büyülü gözlerine,
Bakmaya kıyamadım..
Fırsat geçti elime,
Öpmeğe kıyamadım.
İpek gibi tenini,
Sen,
Umgularımı sevilerine katarsın
İnsanca yaşamak doğar içine;
İnsanca gülmek,
İnsanca eğlenmek
Mutlulklar üstüne.
Gecemi bölen sesler,
Nereden geliyor Tanrım!
Caddelerdeki sarhoş buseler,
Senin dudağından değil,umarım..
Yeşil çimenler üstünde,
Maziyi anmakla dönmüyor geri,
Yıllardır yolunu beklediklerim;
Gittiler....ruhumda bir derin yara,
Bırakıp uzağa en sevdiklerim...
Denizler gözümde yaş olsa bile,
Gökle yerin rengini birleştiren bardaktan
Son damlayı içmeden hazza kavuşan var mı?
Bu yarış kainatla başladı devam eder
Sorun koşuculardan, biraz yorulan var mı?
(Torul,1967)
şiirlerin tam metnini okuyamadım ama şairin yeğeni olarak gurur duydum