Haberin Var mı? Şiiri - Mehmet İslami

Mehmet İslami
2569

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

Haberin Var mı?

HABERİN VAR MI?

KUR’ÂN-I KERÎM’de bize bildirilen 28 peygamber Salevâtullâhü Aleyhim ecmaıyn ve Zatından başka bir şey yok iken Nurunda Âşık olduğu nurum ben Haberin var mı?

A’mâ-da nûruna nazar kılınca
Habîbi nurum ben haberin var mı?
“KÜN” emri Habîbi nûra gelince
Âleme surum ben haberin var mı?

Bu fani dünyayı ihdas edince
Cinleri var etti sırri Îlmince
Onlar; var edene isyân edince
Kırmızı korum ben haberin var mı?

Nihayette boş kalmıştı ya dünya
Kürrei arza halife oldun ya
Cennetini terk eyleyip geldin ya
Dünyada varım ben, haberin var mı?

Üçü birden indirildi aleme
Mutabık kaldın mı? ahd-i belâ’ma
Tarzı hayatımız imtihan amma
İblise zorum ben, haberin var mı?

İlk doğan nesildir Kâbille Habil
Kardeşi katleden ilk defa kim bil?
Yol gösteren karga katleden değil
Hırslara barım ben, haberin var mı?

Şer’i şeriat’ı izhar eyledi!
Kâbil hakikati inkâr eyledi
Nesli cedidini münkir eyledi
İkizi yarım ben haberin var mı?

Bidayetten nihayete her katl’de
Günâhın büyüğü cânî Kabilde
Anlayacak dersen bir anlat gelde
İdrâki zorum ben haberin var mı?

Cennet ucuz değil, Cehennem dahi
Beşer için elzem lüzum var sahi
Sâlih’e; sıratı müstakim kâfî
Nârında nurum ben haberin var mı?

Gayr-i meşru amelleri nafile
Karunluk, Ham an’lık hepsi nafile
Firavuna, nemrut, Ebû cehile
Dünyada darım ben haberin var mı?

Buğday almak için geldi kafile
Sarıktır; yaftası sardı safile
Yusuf’undan gelen bir gömlek ile
Yakub’u; körüm ben haberin var mı?

Yüz değnek vurmağa hiddet küpüyle
Ahdetti karıya, palta sapıyla
Eyyûbe ki: yüz süpürge çöpüyle
Bir defa vurum ben, haberin var mı?

Haberdar mı bu meydana dolanlar?
Arayınca; yitiğini bulanlar
Nâsihat anlamaz odun olanlar
Zararı kârım ben haberin var mı?

Haber sordum cevap verdi karınca
Yok olduğu malûm, kafa burunca
Otsuz koyaklardan otu yolunca
Sütleğen şirim ben haberin var mı?

Böğürtlen dikeni çiçek açarken
Gören cırcır böcekleri uçarken
Solucanlar korktuğundan kaçarken
Güzeli marım ben haberin var mı?

Yaratan belde-i emîn düzünde
Ebâbiller, adâletin özünde
Attığı taş fil sâhibi gözünde
Beyaz-ı morum ben haberin var mı?

İncir, Zeytin dağı Tur’i sinine
Hâzel Beledil Emîn-i yemine
Ederek kuvveti verdi dinine
Benzin-i borum ben haberin var mı?

Gözüne hayr gibi görünenleri
Yılan olup yerde sürünenleri
Kuş iken altını bürünenleri
Hikmet’en sırım ben haberin var mı?

Hayrıdır şerrin içinde gizlenen
Şerlerin içinde hayır gözlenen
Âlem-i fenâ da bekâ özlenen
Cennete yurum ben haberin var mı?

Harici düşmandan eşet dâhil’i
Domuz, Potak işgâl etmiş sahili
Kâ’be ye yüz süren Ebu cehil’i
Çiğ iken yerim ben haberin var mı?

Ebû süfyan denenin karısına
Sara tuttu kalktı, bak gerisine
Hamza’yı katleden hint çerisine
Hançeri şerim ben haberin var mı?

Sevr mağarasında iken ikisi
Peşinden düşmanın mütebakisi
Gelir iken bak, örümcek gibisi
Kapattı derim ben haberin var mı?

Üçler, Beşler, Kırklar, birle yediler
İzciye; sen bunamışsın dediler
Güvercin, örümceği söylediler
Gurk basan pirim ben, haberin var mı?

Sanmayın bu inciler İSLÂMİ’den
İlm ü Ledünni’nin HADİM’ iyim ben
“KÜN” deyince akıtıyor gelmeden
Nesimi derim ben haberin var mı?

02 REBİÜLÂHİR 1440 Ahad
09.12.2018 Pazar

Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 24.2.2019 12:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet İslami