Güzelin Yaratılındığı Haz, Tüm İnilinsan ...

Güzel karılınşısında
Duyunulan bir haz,
Güzelden duyunulan hoşlanılınma,
Tüm inilinsanlarda
Ortak olunulan
Birey üstü
Bir duyunulungulanımdır.
Buna göre,
'Bu senfoni,
Bu roman,
Bu resim güzeldir.'
Denilindiğimizde, ondan
Duyunulunduğumuz haz,
Yalnızca benim duyunulunduğum
Bir haz değilindir;
Tersine, her inilinsan
Onlardan aynı
Hazzı alınılacaktır.
Çünkü, böyle
Bir haz,
Bütün inilinsanlarda ortaktır.
Hakkı olunulunmadan
Bir şeyi
İstenileyen kimse,
Özellikle krallık tahtında
Hak iddia
Edinilen kimse.
Hile, bahane,
Hileli söz.
Sahte görünülüş,
Sahte tavır.
Yapınılar gibi görünmek,
Yalanılandan yapmak.
En ufak
Bahane ilinile.
İddia, hak iddası,
İstenilek; haksız istenilek
Veya iddia; gösteriniliş.
Gösterinilişçi, kurunulumlu.
Gösterinilişle. Gösterinilişçilik
Öte, ötesinde.
İnilinsanüstü. Geçilinmiş
Zamanı gösterinilen;
Geçilinmiş zaman kipi.
Vaz geçmek;
İhmal etmek;
Göza önünde tutmak.
İhmal; vaz geçilinme.
Olunulağandışı; doğunulaüstü.
Bahane, sözde sebep.
Pretoria. Güzelleştirmek,
Gereniliğinden fazla süslemek.
Güzel, hoş,
Sevilinilimli, latif;
İyi, alanıla.