Güven Şiiri - Samira Samiraninsiiri

Samira Samiraninsiiri
339

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Güven

Güvenin İki Ucu

Birine sonuna dek güvenmek
sırtını bir ağaca dayamak gibidir
omurlar tek tek gevşer
nefes, göğsünde geniş ve derin bir göl olur
susarsın
susmanın içi ışıkla dolar.

Anahtarlarını avucuna bırakırsın
evinin değil, iç odanın
gizli çekmecenin, çocukluk sesinin,
yara yerinin anahtarlarını.
O da anahtarı aldığı eli öper gibi tutar
elinin sıcaklığıyla kilitler çözülür.

Yürürken artık toprağın altından su yükselir
adımların derinleşir
bir bakışla gün kısalır,
bir gülüşle gece yumuşar.
Düşersin ama düşüş suya olur
su taşır, su affeder, su sarmalar.

Sonra bir kıpırtı
aynı güvenin içinden doğan
ince, buz rengi bir titreme.
Çünkü aynı anda bilirsin
açtığın kapıdan senin kadar kolay
yokluk da girebilir.

Telefon uzun süre çalmazsa
saniyeler, odanın ortasında kireç tutar
beklemek kaslarını uyuşturur
kalbin, gözle görünmeyen bir çatlağı yoklar.
“Ya” ile başlayan cümleler
geceyi ağır bir battaniye gibi üstüne örter.

Birine güvenmek
boynun en savunmasız yerini
göğsüne dayamaktır
nabzının bütün sırlarını ona bırakmaktır.
Ve aynı anda
o nabzın susabileceğini de bilmek
su gibi sevinçtir, taş gibi korku.

Haz, omuzlarına narin bir kuş gibi konar
korku, aynı omzun altına
ince bir kıymık gibi girer.
İkisi de sende yaşar
bazen kuş daha görünür
bazen kıymık daha derin.

Gözlerinin önünde iki sahne kurulur
birinde yan yana yürürsünüz
güneş, gölgenizin içine ballı bir çizgi çeker.
Ötekinde tek başına kalırsın
aynı çizgi bu kez bir bıçak gibi parlar
hangi sahnenin gerçek olduğunu
artık seçemezsin.

Birine sonuna dek güvenmek
bir köprüden geçmek değil
köprünün orta yerinde durup
ırmağın iki adını aynı anda duymaktır.
Biri huzur diye çağırır
öteki kayıp diye.

Ama yine de bilirsin
haz, içindeki odaları havalandırır
pencereler açılır, toz ışığa karışır
korku, eşyayı yerine sabitler
çekmeceler kapanır, düzen sıkılaşır.
İkisi birden insanı hayatta tutar
kıpırtı ve dikkat gibi.

Sonuna dek güvenmek
bir sözden çok bir duruştur
“kendimi sana emanet ederken
kendimden de vazgeçmiyorum” demektir.
Haz orada büyür
korku orada küçülür
çünkü emanetin içinde öz değer nöbet tutar.

Bir akşam, masanın üzerine iki bardak koyarsın
biri su, biri boş.
Su, güvenin tadını taşır
boş olan, korkunun yerini.
Ağzına götürdüğün her yudumda anlarsın
aslında ikisi de senindir
ikisini birden içmeyi bilmedikçe
hiçbiri su olmaz.

Ve şunu fısıldarsın kendine
“Ben, sana yaslanırken
kendi omzumu da ihmal etmeyeceğim.
Kapımı ardına kadar açarken
iç odama nöbetçi bir merhamet bırakacağım.”
İşte o anda
haz, felç eden korkunun üstünden bir köprü kurar
korku, hazzın gölgesini serinletir.

Sonuna dek güvenmenin güzelliği
yürürken hafifleten sıcaktır
tehlikesi
yürümeyi unutturacak kadar gevşetmesidir.
Bu yüzden kalbinin kapısında küçük bir yazı dursun
içeri giren okusun, sen de her gün gör:
“Hoş geldin
burası açık bir ev
ama evin temeli bende.”

Samira Samiraninsiiri
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 02:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!