Sıkıldım kovalamaktan
Sıkıldım,
sıkıldım
Yoruldum peşinden insanların
koşmaktan
Yalnız kalmaktan,
Seni özledim
Toprağın suyu özlediği gibi
Seni arzuladım
Ekinin yağmuru arzuladığı gibi
Sana hasret kaldım
Mahkumun özgürlüğe hasreti gibi
O kadar rahat mı
Tercih etmek ölümü?
Kaçmamak ecelden
Üstelik son kaçınılmazsa,
Kabüllenir mi insan?
Yoksa delice kaçmaya mı çalışır?
Hayatım beklemeyle geçiyor
Otobüs bekle!
Dersi bekle!
Adamı bekle!
Madamı bekle!
Matmazelse sinirli
Günler çabuk geçer
kötü günler de
Yıllar çabul geçer
ömür de
Dostluklar geç oluşur
Dostlar geç kalmaz ama
Karlı bir Ankara gecesinde
Boş ve sakin sokaklarda yürüyorum
Yalnız ve alabildiğince huzurlu
Düşen kar taneleri seni hatırlatmıyor artık
Bulutların arkasında,
Gökteki yıldızların arasında,
Derin rüyalarının
naif sarhoşluğundan
uzaklaşmak ellerinden
dua edercesine açılmış
teninin kokusundan
kirpiklerin karasından
Acımasız ölüm korkusu karşısında
Kaybedince özgüvenci
Akılla inanç çelişkisi
İnsana bir bulaştı mı,
Çaresizlik,
Mutsuzluk,
Siz yoktunuz
doğduğumda
Yoktunuz ilk ağlayışımda
Siz olmadınız avutan beni
yokluğunda dostlarımın
Olmadı bir yakınlığınız
Anılarım
Uzun bir yolun
Kilometre taşları gibidirler
Bazısı pırıl pırıl
Dimdik ayakta
Bazısıysa devrilmiş yolun kenarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!