Bir oniki mart sabahıydı müjdeci oldu her can,
Dalga dalga yayıldı, karış karış an be an,
Dedi budur senin bu yurda ancak son ahde vefan,
Ya şehit ol ya gazi sona ersin bu şivan,
Karıştı şehadetler tekbirler ezanlara,
Binlerce selam olsun destanlar yazanlara,
Yüreğim kanıyor şöyle baktıkça,
Bir kardeş kardeşe kurşun attıkça,
Ananın feryadı dalgalandıkça,
Üzüntüm dağlara eş olur benim,
Zaman deli poyraz sıla başa taç,
Bir daha bak gözlerimin içine,
Hasretimi param parça et Leyla,
Hayellerde her gün ayrı biçime,
Girmeden gel imdadıma yet Leyla,
Ne gurbet, ne hasret, ne özlem kalsın,
Yine öyle bir akşam,
Uykusuzluk rûhuma çöreklenmiş,
Böler geceyi orta yerinden,
Hasret bölük bölük,
Kuşatmış, dört bir yanımdan,
Tutsak türkülerde ağlar,
Gecem zından günüm zehir,
Nefsimden çok çektim kahır,
Istırabım coşkun nehir,
Göz yaşlarım sel ALLAHIM,
Gönül hep gaflete daldı,
Ay, yıl, hafta birbirini kovalar,
Duvardaki resmin beni oyalar,
Kılavuzun olsun telli turnalar,
Şeker, şerbet ile dil karşılasın,
Yeter olduk gurbet elinden nâlân,
Olsanda sen yaban elin dikeni,
Bir kez sana gülüm dedim yürekten,
Gönül gemisinin asi yelkeni,
Yönüm sensin asılmışım kürekten,
Atsanda dalgaya vursanda taşa,
İnsanı hor görmek yakışık almaz,
Engin gönül tatlı söz olmalıdır,
Çalıp söylemekle aşıklık olmaz,
Aşk sinede yanan köz olmalıdır,
Yetim ile öksüz ile gülen ses,
Müştak oldum yar bağında güllere,
Acı güzde baldan tatlı dillere,
Kış gününde düştüm gurbet ellere,
Baharım bitmeyen intizar oldu,
Ayrılık yelleri hasretle esti,
Şu pembe seher vakti, mevsim bahar gün ılık,
Hafiften meltem eser, nefes nefes ferahlık,
Berrak tatlı pınarlar, ve heybetli kayalık,
Suları serinletir, soğuk renkli gölgesi,
Ve, dağları inletir iksirli ezan sesi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!