görünürdü çok sapaklı mektup
binlerce çıkmaz sokak içinde
sokak fenerleri
kendi kafalarına sıkardı karanlığı
kapkara bir unutuş olurdu tablo
ellerini koyamazdı yazanın ellerine
mektup alan
gözlerini
harflerin en hafif hallerine
koyamazdı
yine de alargaya savurmazdı bir selam sıcaklığını
inadına ilkyaz kuşanarak
çıkardı az duraklı otobüs
reklâm yapıyor sanırdı görenler
süsenler sümbüller kabak çiçekleri
geçerdi önümüzden davet düdükleri dilinde
iskelemiz tutuşurdu sevinçten
güvertemizde kuşlar balosu
arşipel solurduk biteviye
ne kapılar kurardım ceviz irisi
dışarı dışarı açılan inadına
hüznün köşklerinden kovulmuş
içimize umudu
çok kanatlı albatros denizlerini
toprağın ekmek kokusunu
dalbastı kirazların bol güneşli serinliğini
alırdı alırdı
topuklarımız tekmelerdi yerçekimini
bahar balonları olurduk
şaka sanırdı gökyüzü
şimdi ben
gözün tanıdığı en acemi yönetmen
şu yaşam kurnazlığını
nasıl sığdıracağım tek kareye
bir kavak fısıltısı bile olamadım işte
çek beni günlüğüne zaman
sahne sürsün hükmünü
Ali Tekmil / 14.05.1998 - Urla.
Ali TekmilKayıt Tarihi : 17.9.2008 17:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!