kaşı gözü aşka bir çehre
yüzü sarıklı düğüm
ekmeğin sözü geçmez
özü kılçıktan yolu zıplayan şehre
tarihi şaşı şehrin şerhine sihir geldin
beli oynak omurgası çürümüş
dili kaypak denizi kılıçlara bürünmüş
azları mim bülbülleri millenmiş
aralı bereli cüzleri fırıldak şehre
bir adım ileri dua adım geri şehre terazi geldin
dışından içi içinden suçu görünen
paralı yatılı kötülüktü hayat
öteden beriye beriden dibe
gülüşü edilgen edası uçuk şehre
yerden göğe taş boydan ene taç şehre ebabil geldin
tango düştü sirtaki içti bekledi teni
bedenden bedene martı uçurdu
eleğe köz şiire söz oldu
geldin
elleri simya bir kadın epriten
araftan şarkılar devşiren şehre
arkası yazılmış bu ölü şehre bilge nehir geldin
aynur uluç
evrensel kültür dergisi / 2009 -nisan
Kayıt Tarihi : 1.3.2009 12:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Şiirde gelen kim..Yoksa O giderken bize ''gelişin''anlamını öğreten midir..
Şaşı şehir...İstanbul kadar şehla bakışlı bir şehir olabilir mi?
İstanbul insana şehla şehla bakar.- acaba diyorum burada istanbul şaşırtır ve bakanlara şaşılık mı verir onun bu şaşırtması-.İstanbul insanın yüreğine baktı mı yakar..İnsanın içinden şerha şerha bir akış başlar..
Şehlanın şerhi ise ayrı bir bahistir..Gül bahsi de denilebilir.
İstanbul insana bakınca,insanın içi, anlamın fırınına düşer.
Latinlerin meşhur bir hukuk terimi vardır..felix culpa..
Mes'ud cinayet, kutlu hatâ, mübarek cürüm felan anlamında
hem mes'ud, hem cinayet olamaz elbet ama..
olur işte
biz Türklerin ''dışı seni yakar, içi beni'' sözündeki ince gönderme gibi..
Şair içten yanışa talip şiir boyunca..
Şehirde sanki halkı yani genel - geçer kitleleri, kalabalıkları memnun ve mes'ud eden nabza şerbet bir hadise yaşanmış ama derin ve etik açıdan bakılınca tam bir cinayet kokusu var..
Bir durum var, merasimlerde yaşanan bir matem ritüelinin bayılatan bir tütsü kokusu var..Mersiye duygularına eş bir acı saklı şiirde..
Gidenin, geldiğinde bizlere ne güzellikler getirdiğini hatırlayarak öykülenen ve yarasına tuz basmaya çalışan bir şiir olabilir mi bu şiir..
İmgeleri, şaire iletildiği kadar ve şairin okuyucuya ilettiği kadar sıkı bir şiir...
şehla olan bendim!
yuvasına oturan kuş gözü gözüm
ayçiçeği tarlasında
hem güneş topluyordu,hem üzüm!..
oysa tarlada ayçiçeği
asmada salkım değildim!..
:)))))))
sevgiyle,sevgili Uluç......kutluyorum....
Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri
Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.
Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,
Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.
m.altıok
TÜM YORUMLAR (4)