Güneşin karşısında kaygısız
Dindi yüreğimi döven çıplak rüzgar,
Bir taşın altında sefil bir yılan,
Savurdu zehrini aşkın şahlanışına,
Ve kafesini yıktı yalnız arslan,
Güneşin karşısında kaygısız,
Siyah karanfilin düştüğü
Sessiz ve yalnız bir vahada
Yarım kalmış düşlerimle
Bir trenin dumanına gömdüm seni,
Güneşin karşısında kaygısız
Sonu gelmeyen cümlelerde noktalı virgül
Ve yorgun savaşçı, ölümün uçurumunda bekleyen
Öyleki bir kadına yıldız kadar yakın,
Bir nefes kadar uzak
Güneşin karşısında kaygısız
Yel değirmenini döven zavallı Don Kişot
Oysa yağmur yüklü bulutlar içiyordu melodileri
Ve asasına çamur bulaşmış tanrılar
Uykusunu dövüyordu acılı bekleyişin
Güneşin karşısında kaygısız
Elmasını çürüten yalnızlık
Rutubet vuran yüreğimde tebeşir kokusu
Kırılır bir tarafı sarhoşluğun
Yudumlanan bekleyişlerle itiş kakış
Kayıt Tarihi : 18.9.2006 09:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
18 Eylül Pazartesi, uykulu gözlerimde aralanan kelimeler ağır aksak yerini bulmuşken :)

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!