Güneş sönük Şiiri - Murat Ülkü

Murat Ülkü
1467

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Güneş sönük

Güneş sönük bir ceset, oda tabut darlığı,
Ruhumda isli lamba, boğuyor bu varlığı.
Sığmıyor göğüs kafse, sığmıyor ihtiyar arz,
Zaman; kalbi öğüten, dilsiz, kadim bir ayaz.

​Sağır duvarlar yargıç, gölgen bile bir kaçak,
Hasret; pusu kurmuş da, boynumda soğuk bıçak.
"Özledim" desen sesin, boşlukta paslı çentik,
Bu sızı; yırtık ömre, malolmuş kör bir yitik.

​Sensiz kopan her yaprak, daldan düşen intihar,
Sırtıma çivi gibi, saplanır esen rüzgâr.
Yanında olmamak yar, kaburgamda cam kırığı,
Eşikte uyur kalır, sokağın aç çığlığı.

​Kadehim külle doldu, efkârın tası derin,
Adını mil çekiyor, kalbe parmak izlerin.
Aklım sende mülteci, uykum ise bir sürgün,
Dünya; hasret yutmuş da, dilsiz ve sağır düğün.

​Zamanın parmak izi, değmez bu gizli derde,
Yürek; paslı bir kilit, anahtarı mahşerde.
Kavuşmak dediğimiz, meçhul bir göç yoluysa,
Beklerim son nefesim, perdede soluyorsa.

​Lamba; zehrini içmiş, kamburlaşmış bir keder,
Ruhum; beyaz kefenle, aşkın izini sürer.
Nefesim boğazımda, bir düğüm, bir dar ağacı,
İnsan; özledikçe bu, enkazın son kiracı.

​Gömüldüm sessizce ben, kederin uçsuz yurdu,
Adın; yağmurun sesi, içimi yakıp durdu.
Ömür; kirpiğin ucu, sallanan hazin veda,
Kalbimin mühürlendiği, o en kadim inziva.

​Söz biter kağıt sızlar, beyaz uykuda sesim,
Vuslat; bahara borçlu, en ağır diyetimsin.
Mürekkebi kan kokan, roman başlar adınla,
Sen; en yabancı cansın, içimdeki tadınla.

​Toprak bir gün sarsa da, yorgun düşen bu teni,
Mahşer bile ayıramaz, benden asla o seni.
Kirpiklerde hayalin, bir ömür asılıdır,
Aşkın vaktin ötesi, bu kalbe kazılıdır.

Murat Ülkü
Kayıt Tarihi : 25.12.2025 14:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!