Güneş sönük bir ceset, oda tabut darlığı,
Ruhumda isli lamba, boğuyor bu varlığı.
Sığmıyor göğüs kafse, sığmıyor ihtiyar arz,
Zaman; kalbi öğüten, dilsiz, kadim bir ayaz.
Sağır duvarlar yargıç, gölgen bile bir kaçak,
Hasret; pusu kurmuş da, boynumda soğuk bıçak.
"Özledim" desen sesin, boşlukta paslı çentik,
Bu sızı; yırtık ömre, malolmuş kör bir yitik.
Sensiz kopan her yaprak, daldan düşen intihar,
Sırtıma çivi gibi, saplanır esen rüzgâr.
Yanında olmamak yar, kaburgamda cam kırığı,
Eşikte uyur kalır, sokağın aç çığlığı.
Kadehim külle doldu, efkârın tası derin,
Adını mil çekiyor, kalbe parmak izlerin.
Aklım sende mülteci, uykum ise bir sürgün,
Dünya; hasret yutmuş da, dilsiz ve sağır düğün.
Zamanın parmak izi, değmez bu gizli derde,
Yürek; paslı bir kilit, anahtarı mahşerde.
Kavuşmak dediğimiz, meçhul bir göç yoluysa,
Beklerim son nefesim, perdede soluyorsa.
Lamba; zehrini içmiş, kamburlaşmış bir keder,
Ruhum; beyaz kefenle, aşkın izini sürer.
Nefesim boğazımda, bir düğüm, bir dar ağacı,
İnsan; özledikçe bu, enkazın son kiracı.
Gömüldüm sessizce ben, kederin uçsuz yurdu,
Adın; yağmurun sesi, içimi yakıp durdu.
Ömür; kirpiğin ucu, sallanan hazin veda,
Kalbimin mühürlendiği, o en kadim inziva.
Söz biter kağıt sızlar, beyaz uykuda sesim,
Vuslat; bahara borçlu, en ağır diyetimsin.
Mürekkebi kan kokan, roman başlar adınla,
Sen; en yabancı cansın, içimdeki tadınla.
Toprak bir gün sarsa da, yorgun düşen bu teni,
Mahşer bile ayıramaz, benden asla o seni.
Kirpiklerde hayalin, bir ömür asılıdır,
Aşkın vaktin ötesi, bu kalbe kazılıdır.
Kayıt Tarihi : 25.12.2025 14:08:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!