Sana ben yandım
Eller mi yanacak sandın
Dilimde dua var
Beddua mı sandın
Gönlüm de aşkın
Bütün şehir musalla taşlarını andırıyordu
Hatta bütün şehirler ve dahi dünya
Yaradandan musade olsaydı kıyametti o an
Bilirsin bir tek sen bilirsin hangi vakitti
Sen gittin ya sen gittiğin an
Hani gözlerin vardı bana bakan
Hani daldığında beni hatırlayan
Silinmişimdir şimdi o gözlerinden
Hayalinden çıkmak üzere olan ben
Hani o ölmüş demişlerdir
Yok ettim içimde seni
Yok ettim yaşanmış hikayeyi
Yok ettiğimden beri
Ben hep ağlarım
Ve seni yok ettim sanırım
Çok az kenetlenir olduk
Çok az birlikten güç doğurduk
Sanki sonbahar mevsimiydi
Sarı yakraklar gibi savrulduk
Deniz yıldızının kıyıdan kurtarılışı
Karettanın denize ulaşması
Bir gün gelir
Son gündür dünyada
Son gündür geçen
Solan bir güldür
Solunca değerlenen
Neden önce olmaz ki
Bu bir tesadüftü diyebilirsin
Milyon kere milyonda bir
Herşey çakıştı
Ve biz oradaydık
Herşey rastlantı sonucu gelişti
Etrafımızda herşey
Bırakın uyusunlar
Alabildiğince bozkırların
Rüzgar fısıltılarında
Yüreklerimizde yeşersin artık
Umutları umutlarımızda
Bu değildi can verirken özlemi
Ben varım veya yokum ne farkeder ki
Yine saatler ilerler yine zaman geçer
Şimdi mi anlıyorsun beni yokluğumda
O zaman özle beni o zaman ağla
Ne çabuk geçiyor güzel şeyler hemen
Büyük mutluluklar küçük küçük düşlerde başlarmış
Kaliteli geçen zaman illa uzun uzun birliktelikler değilmiş
Mutlu geçen an, kısa kısa gülüş, gözlerindeki tebessümmüş
Birde diye bileceğim yada ifade edeceğim şey
Bir bardak çay birlikte içebilmek
Bir televizyon programındaki sohbetleri beraber izlemekmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!