Günaydın yeni bir güne, yeni bir zırha bürün!
Dün gece dökülen yaşlar, bu toprağa kalmıştır.
Şimdi dik dur, hür kıl ruhunu yeniden, bugün,
Umut, en küllenmiş kalbi bile yerinden sarsmıştır.
Bak güneşe; her doğuş, bir küllerden diriliştir.
Yüzümde bir gölge var, sönük bir fenerin ışığı,
Kaç yenilgi sakladım şu mağrur duruşun ardına.
Her tebessüm bir zırh, her söz sessizliğin çığlığı,
Kimse bilmez omuzda taşınan o kar fırtınasını.
Zaman bir türkü çalar, yas ise en derin yara izidir.
İnsanın içinde sustuğu o ince sızı...
Bazen bir ses yankılanır, bazen eski bir radyo.
O ses, yalan olsa dahi tutunduğum son hülya,
"Keşke bir yalan olsaydım" der ve susar o radyo.
Gerçek; kırık bir ayna, her parçası bin kayıptır.
Koskoca bir ömrün kısa finali iki satır,
Dudakta tebessüm var, gönül derinden dargın.
Dil suskun kalır, sustukça yorgun ruhu yatırır,
Bir kelebek uçar gider, geride bir anlık vurgun.
Final budur; ne muzaffer bir iz, ne de parlak bir hatıra.
"Ne oldum değil, ne olacağım" der insan,
Bir sabah uyanırsın, her şey yerli yerinde durur.
Bir bakarsın ki Gül'sün, sevgiyle dolu bir destan,
Bir rüzgar eser sonra, bir bakarsın ki kül'sün, savrulur.
Fani bu dünya, her neferde yazılan zorlu bir imtihan.
Dostluğa, aşka, umuda, hangi gözle bakarsan,
O da sana öyle bakar, derdi bilge bir âlim.
Kederin gölgesinde dahi bir ışık yakarsan,
Gözlerin o ışıkla parlar, değişir bütün iklimin.
Hayat senin penceren, nasıl bakarsan öyle.
Gözyaşının rengi yok, acısı tarif edilemez,
Her damla bir veda, bir yanık türküdür derinde.
Oysa kalp ağrısı ne bir iz, ne bir yol izlemez,
Sadece bir ağırlıktır, büyür göğüs kafesinde.
Gidenler değil, kalanlar o ağır yükü çekemez.
Yine de sabah olur, gökyüzü aynı mavi kalır,
Omuzlar silkelenir, "yola devam" der o ses.
Bu yorgun ruha yakışan tek elbise; göğün mavisi,
Her tökezleyişten sonra daha sağlam bir nefes.
Unutma, her zorluk mutlak bir zaferin habercisidir.
Dik duran ağaçlar da fırtınada eğilir,
Ama kök saldıkça dalları göğe uzanır yine.
Her kırılan dal, her dökülen yaprak, bir derstir,
Kalbindeki o kor, küllenmeyi bilmez ki sönmesin.
Zaten zafer de en çok, o hiç pes etmeyene verilir.
Şimdi kalk, sil o tozu, yürü güneşe doğru,
Kaç yenilgi saydınsa, o kadar güçlendi ruhun.
Bu hayat senin eserin, kaderin senin elinde durur.
Artık geçmiş bir gölge, yarınlar sana emanet.
Sessizce ilerle, kendi destanının kahramanı ol.
Kayıt Tarihi : 16.11.2025 18:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!