Günaydın aşk,
Her sabah
Sana uyanıyorum
Sana aşık bir kalple
Ve sensiz bir dünyada.
Sensiz parçalanıyorum
Ne tutunduğum bir dal var
Ne sığındığım bir liman
Savrulup duruyorum, rüzgarın önünde
Bir kuru yaprak gibi.
İçimdeki ses fısıldıyor
"O yok" diyor
Ve ben,
O sesi susturamıyorum
Sanki bir daha hiç susmayacak.
Gece oluyor
Sensizliğin karanlığı çöküyor
Ve ben,
Bir mum gibi eriyorum
Senin yokluğunda.
Kalbimde bir yangın
Sensizliğin ateşiyle tutuşmuş
Ne su var, ne de bir kurtuluş
Yanıyorum, kül oluyorum.
Gözyaşlarım nehir oldu
Aktı, aktı durmadan
Ama içimdeki yangını söndürmeye yetmedi
Sanki bir daha hiç sönmeyecek.
Şimdi bir şarkı söylüyorum
Sana ulaşmayan bir sesin
En acı yankısıyım.
Belki bir gün duyarsın diye.
Ne zaman kapımı çalsa rüzgâr
Sanki sen geldin sanırım
Oysa sadece bir esinti,
Sensizliğin rüzgârı.
İçimde bir sen,
Bir de ben,
Ama sen yoksun
Sadece senin hayalin var.
Ne zaman bir kuş uçsa
Gözlerim seni arıyor
Ne zaman bir çiçek açsa
Kokun geliyor burnuma.
Artık her şey sensin
Sensizliğin bile,
Sadece bir isyan var içimde
Sana, sana olan bu aşka.
Yine de her sabah
Sana uyanıyorum
Sana aşık bir kalple
Ve sensiz bir dünyada.
Belki de en büyük umudum
Bir gün, sana sarılıp,
Teninin kokusunu doyasıya öpmek,
Ve seni bir daha asla bırakmamak.
Bir kuş gibi özgürce uçmak istiyorum
Bu sensizliğin kafesinden
Kanatlarım kanıyor her çırpınışta
Ama yine de uçmaya çalışıyorum.
Belki de bir gün
Seninle karşılaşırım
O zaman
Bu şiirler, bu acı,
Hepsi bir anlam kazanır.
Şimdi bir yelkenli gibiyim
Rotasız, dümensiz
Deniz sensin, rüzgâr sen
Ama ben, sana ulaşamayan bir gemiyim.
Kayıt Tarihi : 9.9.2025 15:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!