Seher…seher eserken gönlüme can veren yel,
Kırdan-bayırdan,dağdan-yazıdan haberle gel.
Çiçek-çiçek tüten yar nefes-nefes içimde.
Tatlı bir esintidir damla damla gözümde.
Kuşlar gibi öyle hür yaşar iken,
Elinde av oldum bir kara gözün.
Yükseklerde uçup engin bilmezken;
Önünde tav oldum bir kara gözün…
Bunca yıl yaşadım,gönlün elinde;
Gölgeler uzar da beller bükülür,
Yıllar damla damla yere dökülür.
Kader kaşığında sunulan hayat
Kan ter içindedir,hırsa bürünür.
Bakışlar bir tek çiçek arar ovada,dağda;
Gönül evinde saklı duran aslına benzer.
Zaman gözlerde durak yapar belli bir çağda;
Durulaşır o gizli hayal, yörende gezer.
Baharca yeşillenir nabız-nabız atan kan,
Kaşları yaydır da bakışları ok,
Bir güzel sevdası yandırdı beni.
Kalbimi kül eden sevgisinden çok,
Masum tavırları kandırdı beni.
Gözlerimden ıssız kalbime aktı,
İplik iplik uzanıp güneş
Kızıl elleri ile okşuyor arzı
Mor dağlardan yükseliyor perilerce
Tunca bürünmüş dilekler.
Açılmış eller
Çatlamış dudaklar
Bugün sohbet Türk’ün oldu,
Bize Türküm diyen gelsin.
Vatan töre ile doldu,
Bu töreye uyan gelsin…
Türklük adı cihana nur,
Her sabah insan için
Yeni bir umut kapısı açar
Giyinir,kuşanır çıkar yollara
Taptaze bir sabahı.
Düşünmez hiç
Geride bıraktığı
Kalp atışlarımda duyarım her an,
Seni düşünmenin yorgunluğunu.
Geçen günler solup olurken viran;
Ararım gözünün durgunluğunu…
Hayatın yoluna dizilen taşlar,
Bir nefes fazla almak için çekilen azap
Kopar halkalarından,kurtulur bir solukta.
Zamanın tellerinden ses vermez olur mızrap
Issızlaşır sonsuzluk ülkesi mezarlıkta.
Ömür denen testiye doldurduğumuz çile,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!