sevdiğim ne varsa azgın dalgaların
yetim martıları yuttuğu kıyılara sürgün
doluyla inen yağmurun gök gürültüsü gibi günler
içimin yürek sapanıyla vurduğum bulutlar kadar histerik
günahkar zaman
rüzgârların öfkeyle örselediği ağaçların
geviş getiren dudağının uğultulu hışırtısı sonbahar
dökülüyor dallar dökülüyor toprağa hüzünlü yapraklar
söyleyin serinletir mi yangını mı güneşin yüzünü örten siyah kalpağı
içimi delip geçen kalp sızılarını dindirir mi uykular
uslanmaz hiç deli divane bu akıl
çekilmez oldu gittikçe ağırlaşan bu ruh karmaşası
hangi sağlam kayışla dizginlenir bu asi çılgınlığın uçarılığı
hangi aşk şarkısında demlenir gönül yorgunluğu bilen var mı
üstüme ölüm esvabı diken kader yok mu senin hiç vicdanın
güldürmedin hiç yüzüm cihan yaza dönse ben buza keserim
donmuş toprağa döndüm içimde kurudu heveslerim
yaşadığım her gün güz karnavalı
ey! oyunbaz felek vazgeçtim verme
istemem pembe gözlüğünü
al! senin olsun
onun yerine şuraya sol tarafıma
öyle bir damga vur öyle bir söz bırak ki
baharlar açsın yüzümde dudağımdaysa güller
avucumdaki yaralı turna kanatlanıp uçup gitsin
öz yurduna
gözümün önünden çekilsin bulutlar yağmasın yağmurlar
aralansın göğün siyah perdeleri aralansın kirpiklerim
gece sussun yıldızlar yürüsün üstüme
gönlüme gönlüme gümüşlü ay düşsün
......................
2904202421:20
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 12:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!