Sen gitmeye yeminli adımlar atarken
Ben umutsuzluğun çaresizliği içinde baka kaldım
Gitmelerine kızılcık şerbeti içtim
Acısı inceden inceye sızarken yüreğime
Gündüzün geceden ayrılışı gibiydi gidişin
Gölgelerin uzandığı sarı duvarların ardından
Yaşamın bittiği saatleri saya durdum
Sen gözlerden kaybolup gidene kadar
Halbuki biz çok dolaşacaktık
Yağmurun ıslattığı kaldırımlarda el ele
Güneşin girdiği sokaklarda kol kola
Sevginin mihrabına daha çok adımlar atacaktık
Nisan bulutları ardındaki güneşi toplayacaktık
Memleketimin bozkır karanfillerinden
Taç yapacaktım sarı saçlara
Huzur ne çabuk göçtü gitti değimli
Isınan çocuksu yüreklerimizden
Zaman yıkıp geçti vuslata bir merhaba demeden
Mem, zin’in aşkını yaşıyamadık
Çekip gittin besmeleye fırsat vermeden
Hakka olan sevdayla kapın çalmadan
Beni yakıp gittin gidiyorsan git
Git ki bedduam çığlıklarıma karışmadan
Artık teslim oluyorum kırık bükük yürektle
İncinmişliğimin suçlusu kim bilemedim
Senmi, benmi,yada kader’mi
Yoksa alın yazımmıydı ben doğarken
Ayrılıklardan can yanar, can
Yüce dağların ardında saklanmaz ahlar
Ağlar salınır hüzün göllerine
Gitmeler henüz başlamamışken
Elinden son uçurtmasını kaçırmış çocuk gibi
Umutları bilinmezlere yollarsın elinde olmadan
Aslında ben biliyorum
Sen artık sonunu bekleyeceksin aldığın ahlarla
Aynalar güzelliğini darağacına çekecekler
Sen ömrün mevsimi bahar sanarken
Eski Eylüller idam fermanını okuyacaklar
O gülen yüzlü güvendiğin aynalarda
Sen iflah olmazsın aşk duaya karışırmış
Riyasızs sevgilerin hesabı kapanmaz
Günahıda sevabıda mizana kalırmış
EY CAN……………………?
Aldanma sen gülen yüzlü aynalara
Aynalar gülmez gülen senin gençliğinmiş
Onunda vakti çoktan geçmiş
12/11/2017
Kadri KırmızıtaşKayıt Tarihi : 12.11.2017 22:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!