Geri zekalı, embesil beyinlilerin, abuk sabuk töresinde,
Ürkek bir yavru ceylan yaşarmış, acımasızlığın yöresinde.
Loş yüreklerin, bomboş kafaları yazmışlar ölüm fermanını,
Dayanmışlar kapısına, vurmuşlar, bulmuşlar namus dermanını.
Üstüne de kara toprak atmışlar, güya ayıplarını kapatmak için,
Nerde sizin insanlığınız? Niçin hep böyle yaparsınız? Niçin!
Yine dönecek bu kahpe dünya, bitmeyecek bu kabus, bu rüya,
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




elbet her hareket yada oluşum içinde simge isimler olacaktır. hele bu isim 'güldünya' gibi her tarafında şiir saklıyorsa bir parça da sanki kullanmayı özendirerek iştah açar bir anlamda. daha öncede bir başka arkadaşımızın benzer konu da kullanmasına karşı aynı duygularla yorum getirmiş ve 'ayşe'ler, fatma'lar töre cinayetlerinde vahşice katledilirken niye yazılmadı bu şiirler, neden yakılmadı ağıtlar diyerek. belki o zaman güldünya aramızda olurdu hala.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta