Şimdi içimde yokluğun var
Kış günü üşümüş bir ceylan gibi
Bedenimde soğuk rüzgarların var
Bu ıssız şehirde
Yudum yudum yalnızlığım var
Çırılçıplak soyunmuş bir ağaç gibi
Sanki yıllar değil geçen
Sanki ömür seferde bir tren
Sanki gözlerin hep bende
Sanki yeniden yeşermişsin yüreğimde
Ve sanki baharlar gelir bu Eylül hüznünde
Göreceksin;
BIRGÜN GÜNESI GETIRECEGIM SANA
Ellerinde karanlik yalnizlik
Ve umutlarinda zifiriler aglayacak
Göreceksin;
öyle bir olsunki,
sol yanımdan süzülüşün
iklimsiz yanımdan utanayım.
ışığım eksik kalsın,hecem sessiz.
çay kokusunda bir türkü ol
demlik tadında bir söylem
Hangi gün doğumlarına sakladı zaman seni
Daha dün ay ordaydı oysa
Zaman mı çürüdü,
yoksa yalancı mı saatler
Biliyorum birazdan gün ağaracak
Ve bir yıldız gibi kayıp gidecek gülüşün
Öyle bir mavi ki,
…/gözyaşıma hapsettiğim
Bir dağ başı sessizliğinde
Beni unutup sana yürümek gibi…
Bütün denizler yalancı oysa,
Ne seni getirdiler bana
İlk yaz gibi..
susuzuluğunda kurumuş dudaklarım
bir adım ötesi bahar
bir adım kadar uzaksın bana
çiçekliğimde yeşeren dal kadar masum
içimdeki huzur kadar benimsin
Doğum sancısıydı sabahlarımın
Küf kokan sevdası
Tesbih gibi çektiğim küfürlerimdi
Aşktı,umuttu,dirençti
Yalnızlığım oldu bu şehir
Sen; İzmiri'in sevda çocuğu
Baktıkça buğulaşan gözlerin mi
Rüzgarla yarışan saçların mı
En güzel...
Sen; İzmir'in sevda çocuğu
Bilmem;
belki bir Günaydın'la aydınlanır günün
Belki bir kelimeyle çoğalır gülüşün
bir parça mutluluk takılır belki gözlerine
Belki bir başka açarsın defterini bugün
Başka türlü bakarsın yaşamın tadına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!