Açar gönül toprağında, bir gül;
Gelen vurur giden vurur;
Rengi kan kırmızı; kokusu yanık yanık...
Gül içten içe kanar.
Gül kanar mı? kanar ya...
Yoktur hiç bir tanık, bir kendini bilmez bir gözü kara;
Fukara.
Her gece arka bahçede,
Gül,ün köküne vurduğu her darbede, akar salyaları,
Gül bu yüzden solar; işte bu yüzden kanar...
Gül kanar mı? kanar ya...
Bu yarayı kim onarır; kimler onarabilir?
Benzi sararır çiçeğin.
Kim sever ki
Dile gelir diken;
Der ki, ben artık bir pergelim.
Kendi çevremde dönerim...
Çektim dikenli bir çit yabana,
Bülbül dahi olsa, sevdiremez kendini kimse bana...
Giremez gönlümün toprağına ki
Gönlüm kabedir...
Diyor ki gül:
İsyanda, sadegül, gülnihal de,
Gülbeyaz gülsüm, gülbeşeker,gül adında her kim varsa,
İsyanda...
Hiçbir asalak,
Giremez bu huduttan içeri...
Nurgül savaşıyor; bahtı kara.
Söğüt dalından inceydi...
Irmak, ırmak akıp giden; laciverde sevdalı,
Nehir nehirdi gözleri.
Arka bahçede narin bir iğde dalı,
Ne çiçek açası var, ne hayatta kalası...
Yıklmış kal ası.
Gelen vurmuş giden vurmuş.
Kanamış yüreciği...
Rengi kan kırmızı,
Kokusu yanık, yanık...
20/Ağustos/2009/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 20.8.2009 14:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Perg Yl: takımyıldızı.

selami
TÜM YORUMLAR (1)